Seçime artık sayılacak saatler kaldı. Cumayı cumartesiye bağlayan gece saat 02 de yazıyorum bunu. Moralim çok kötü. İki gündür seçim gözetmenliği eğitimi alıyorum. Bir yandan sosyal ve geleneksel medyayı takip ediyorum. Mesela şu anda sizler uyurken 2 gazeteci sırf "intiba bıraktılar" sebebiyle gözaltına alındı. Taraf yazarı Önder Aytaç ve Baransu. 22 diğer kişiye de gözaltı kararı olduğu söylentisi var. İnandıklarına inanmam ya da inanmamam, takipçileri olmam ya da olmamam değil önemli olan. Suriye savaşı ile ilgili çıkan tape hakkında önceden bilgisi olduğu intibası sebebiyle gözaltına alındılar.
Nedir bu ya? Bizim ceza kanunlarımızda var mı "intiba bırakmak" diye bir suç? YOK!!! Ama bak işte patır kütür insanlar evlerinden alınabiliyor bu suç (!) ithamıyla. Hele seçim günü sandıklarda yaşayabilme ihtimalimiz olan olaylar ve onlarla ilgili bilgilendirmeyi hiç anlatmayayım. Oy kullanacağım yer ve ikametgahım Beşiktaş olduğu halde ihtiyaç olduğu için Güngören'de seçim müşahiti olarak görev yapacağım. İlk eğitim sonrası çıkışta bindiğim taksinin şoförü aklımı aldı.
"abla orası AKP yatağı,aman diyim diklenme,aman diyim göze batma, kan alırlar atarlar bir yana" tarzı içimi açan uyarılarda bulundu.
Öyle ya da böyle gideceğim işte pazar sabahı görev yerime. Herkesten bir tek ricam var. Oy kullanın, bir oydan ne olur demeyin. Ve oyunuzu kullanırken lütfen vicdanınıza ve müslümanlığınıza bakın önce. O size doğruyu söyleyecektir. Aksi takdirde aşağıdaki videoda kurgulananları yaşamamız akıl dışı değil.
Hepimize hayır getirecek bir 31 mart sabahı görüşmek dileğiyle.
Kolay gelsin.
kolay gelsin size.... inşallah insanlar bu sefer en azından düşünerek oy kullanırlar...