Immortel (Ad Vitam)

    Yazan: Sis Etiket: »
    Beğeniler



    Yönetmen :Enki Bilal
    Senaryo :Enki Bilal,Serge Lehman
    Yılı :2004
    Türü :Bilimkurgu,fantastik.
    Filmin imdb sayfası

    Önce filmin kısa tanıtım yazısına bakalım.

    23'üncü yüzyilin baslari...New York sehrinin üçüncü seviye bölgelerinden birinde mavi saçli, mavi gözyasi ile aglayan bir kadin yasamaktadir. Adi Jill Bioskop'tur. Horus ; şahin başlı tanrı, evrenin diğer ucundan onunla buluşmaya gelecektir. Fakat onun bundan henüz haberi yoktur. Lordlar Horus'u ölüme mahkum etmişlerdir. Yaşayacak sadece 7 günü kalan Horus, bu zaman içinde Jill'i şehrin labirentlerinde bulup baştan çıkarmalıdır. Bunu gerçekleştirebilmek için bir insan bedenine ihtiyacı olan Horus, eski bir politik suçlu olan Alcide Nikopol'ü seçer. Nikopol 30 yıl önce New York'un segmentlerine ayrılması ile ilgili detayli bilgiye sahip olduğu için dondurularak cezalandırılmıştır. Horus, Nikopol ve Jill Bioskop. Bedenleri, sesleri ve hatıraları birbirine karışmış garip bir üçlü. Beklenmeyen ve ortaya çikan tek şey ise aşk olacaktır. Bu arada tanrıların piramidi Manhattan'in gökyüzüne varmıştır, bu arada uzaylılar gökdelenlerin tepesinde gizli bir plan yapmakta ve birinci seviyede insan olmayan bir seri katil sokaklarda dolaşmaktadir. Tüm bu olaylar seçimlerin yaklaşmakta olduğu şehrin senatörü Kyle Allgood Jr. ve yarı hayatlı polis Jonathan Froebe'yi korkutmak ve harekete geçirmek için yeterli olmustur...

    Filmden bahsetmeden önce bilmeyenlere Enki Bilal denen dahi den bahsetmem gerekiyor. Adındaki linkten de okuyabileceğiniz gibi Enki Bilal nefis resimli romanlar kurgulayan sıra dışı bir grafiker. Mısır asıllı. Fransa’da yaşamakta. Eğer bu güne kadar resimli roman veya çizgi romanla hiç alakanız olmadıysa (ne büyük bir kayıp oysa ) Enki Bilal adı size çok yabancı gelebilir. Oysa dediğim gibi çok iyidir çok. Bu sıra dışı çizgi romanın filminden başka yapılmış olan bilgisayar oyununa da buradan ulaşabilirsiniz. Ki bu oyun da oyun dünyasında Enki Bilal gibi sıra dışı dahilerden sayılan Benoit Sokal yönetiminde yapılmıştır.

    İmmortel, Enki Bilal’in şimdiye kadar yapılmış olan en iyi cyberpunk ürünü Nikopol Üçlemesi’nden 2004 yılı yapımı olan bir uyarlama. Hikaye yine Enki Bilal' in "La Foire aux Immortelsone" (The Carnival of Immortals) ve "La Femme Piège" (The Woman Trap) adlı eserlerinden uyarlanmıştır. Tüm film, mavi ve yeşil tonlarıyla bezeli. Resimli romandan fırlamış bir gelecektesiniz. Başrol oyuncularının dışındaki karakterler gerçek insanlar değil. Mısır tanrılarını izlerken bir an anime bir an gerçek insan oluyorlar.



    Immortel; umutsuz, karanlık ve distopik cyberpunk bir geleceğe açıyor penceresini. Dünyanın bu hale nasıl geldiği ile ilgili herhangi bir bilgi verilmiyor.(Üçleme de ise nükleer bir patlamadan bahsediliyor.). Eugenics isimli güçlü genetik mühendisliği şirketi en çok humonoidlere zarar vermektedir. Aslında tüm toplumda sosyal bir hastalık varmış gibi hissedersiniz.Farklı olanları sonuna kadar sömürmek ve aynı zamanda onlara zarar vermek, nefret etmek. Hepimizin başına bela değil mi bu düşünce? Enki Bilal biraz faşizme de dokundurmuş. Eugenic şirketi karanlık cyberpunk gelecekte parıldayan güçlü modern vampirler gibi gösterilmiş.

    Ve en büyük, en tehlikeli suçlulardan biri anarşist , toplum düşmanı, asi Nikopol 2023 yılından beri tutulduğu modern hapishaneden kurtulur. Kendi isteği ile olan bir kaçış değildir bu . Bir kaza sonucu içinde dondurulmuş halde tutulduğu cyrogenic tabut düşer. Ayrıca ortam yeterince karışık değilmiş gibi şehrin üzerinde dev bir Mısır Piramiti belirir.

    Mısır tanrısı Horus , Anubis tarafından ölüme mahkum edilmiştir ve Horus’a yedi gün yani bir furlog verilir (ölümsüz kalbinin bir atışı kadar süre). Horus yeni bir tanrıya hamile bırakmak için sıra dışı bir kadın bulmaya karar verir. Bunun içinde önce sağlıklı bir konak bulması gerekmektedir. Çünkü dünyada ki insanlar ya kirlenmiştir ya da hastadır.



    Jill mavi saçlı ve tenli ancak üç ay öncesiyle ilgili hiçbir anısı olmayan bir humonoidir. Dışarıda Nikopol ve Horus onu ararlarken o Eugenics şirketi tarafından tutulmaktadır.

    Bilim kurgu bir filmde Antik Mısır’ın tanrılarının ne işi var? Elbette Enki Bilal’in Mısır’lı olmasının etkisi var. Avrupa asıllı olsaydı belki Antik Yunan’a uzanırdı.

    Bu yeni dünya öyle karanlık ve umutsuz ki Horus görevinde başarısız oluyor. Kendisine verilen ölüm cezasını kabul ediyor. Bu dünya artık Anubis’in dünyası. Ancak yeniden doğmak için de mücadeleden vazgeçmiyor. Bunun içinde anarşist bir adamla humonoid bir kadını tercih ediyor. Neden bir insan değil de bir humonoid. Yeni dünya düzeninde belki de doğacak olan çocuğunun hem yalnızlığın ve dışlanmışlığın acısını taşımasını hem de anarşist olmasını istiyor Horus başarısız olmaması için.

    Daha öncede belirttiğim gibi şehir ve modernlikle ilgili tüm çekimler soğuk mavi ve yeşil renklerde çekilmiş. Şehirle ilgili tüm dış çekimler gri mavi tonlarında. Diğer alanlarda ise altın sarısı ve mavi yada neonlu yeşil ve mavi tonları kullanılmış. Dönemin tüm bilim kurgularında olduğu gibi karamsarlık hakim.

    Uzun lafın kısası bilim kurgu veya resimli romandan hoşlanıyorsanız mutlaka edinin derim.

    Bu arada filme neden Türkiye’de "Kadın Tuzağı" adı verilmiş hala anlayabilmiş değilim.

    One Response so far.

    1. d@phne says:

      biz bunun oyununu oynamadık mı şekercim?

    Siz de Yorum yapın