18 Kişi Yorum Yapmış.

1. 

   MeDiKaL says:

   1 Eylül 2010 19:46

   Sonuncuyu hiç tavsiye etmem. Ben geçen pazar, pazartesi ve salı yaptım. Turizm anlayışımız "Her şey dahil" sistemine geçtiğinden beri "her şey adi" oldu. Sürekli yeni ve güzel oteller yapılıyor ama içindeki çalışanların zihniyeti değişmedikten sonra her şey aynı. Turizm sektöründe çalışıp ta işini severek yapan bir kişi yok sanırım. Eleman çok iş az ve sezonluk. Sezonun sonunda kapıya konacağını bilen eleman doğal olarak kendisini işine ve iş yerine vermiyor. Asgari ücretle 5 yıldızlı tesiste işçi çalıştırırsan olacağı bu. O elemanın bir ayda aldığı maaşı o otele bir gecede ödeyen kişiye kin duyması da normal oluyor haliyle. Üstelik müşteriye açık büfe bin bir çeşit yemek sunarken o eleman o yemeklerin tadına bile bakamayıp artan yemeklerden yapılan köpeğin önüne döksen yemeyeceği şeyleri yemek diye yedirirsen bu sonuç kaçınılmaz zaten.
   
   Bin bir çeşit yemek meselesine gelince. Kardeşim bana üç çeşit yemek çıkartın ama adam gibi yemek çıkartın. Yemeği güzelleştiren malzemedir. Sen en adi malzemeden bin çeşit yemek yapsan da hepsi çöp olacak. Açık büfeye 10 çeşit salata koyup herkes tabağını doldurup doldurup çöpe dökeceğine mevsimine göre 2-3 çeşit salata yap ama SALATA yap. Tüm yerli içkiler bedava diye reklam yapıp adı sanı duyulmamış colayı birayı pet bardaklarda sunma. Sağa sola sıcak su makineleri ve yanına sallama poşetleri koymak ya da konsantre meyve suları ile soğuk su makineleri koymak değil marifet. Bir çay saati yap o saatte adam gibi Türk usulü çay kahve ikram et. Animasyon diye yaptıklarının hepsi soytarılık ve bangır bangır müzik çalmaktan ibaret. Aquaparklı diye reklam yapıyorsunuz ama üç beş kıytırık su kaydırağını ve dandik bir havuzu fotoğraf çekim hileleri ile süper bir yer gibi gösterip o aquaparkıda saat 10 da açıp 12 de kapatma. Yok ben bildiğimi okurum diyorsan da o zaman 400 odalı tesiste neden 100 kişi kalıyor diye merak edip kafanı yorma. Bunların dışında 125 kuruşluk küçük su şişesini turistlere 3 liraya satanları, 100 dolarlık halıları, altın ya da deri eşyaları turistlere 10 katı fiyata satanları yazmıyorum bile. Bu kafayla devam edin diyorum sadece. Yakında o otellerde aileleriniz ve değerli personelinizle baş başa tatil yaparsınız.

2. 

   Sis says:

   1 Eylül 2010 19:57

   Ahahha med du bi gitseydim önce ya. İstanbuldan çıkmadan yapmasaydın bari şeker :DD

3. 

   Asuman Yelen says:

   1 Eylül 2010 21:21

   Çok hoş hepsi de. İyi eğlenceler.
   Çok da boş bırakmayın buraları. Alternatifiniz yok ailecek...
   Sevgiler...

4. 

   Leylak Dalı says:

   1 Eylül 2010 22:29

   Hangisini tercih ederseniz edin sefanız olsun:))

5. 

   alsace.a5 says:

   1 Eylül 2010 22:37

   hm o dördüncü resim Kaputaş mavi mağara mı?
   ben de mi yol alsam o tarafa doğru ?

6. 

   su says:

   1 Eylül 2010 23:23

   med baştan sona sana katılıyorum.ama bu anlattıkların türklerinde olduğu tatil köylerinde daha çok oluyor.sadece ing. ve rus alman turistlerin alındığı yerlerde durum oldukça farklı.giden ve kalanlardan duyduğuma göre tabii..ha birde oralarda bazı yerlerin animasyon showlarıda valla broadway gözterilerini aratmıyacak cinsten.birkaçını hayretle izledimde...üstelik çalışanların çoğu 2 dil biliyor ve bir animasyon şefinin aldığı maaş 7-8 bin euroyu buluyor.yine bizzat,şahsen,kendim :) in tanıştığı bir animatör, otelin her türlü imkanlarından faydalandığını,onlarında açık büfeden yemek yediklerini söyledi müşterilerle birlikte.hatta öyle uygulama yapan oteller varki,kalan yemeklerin hayvan barınaklarına gitmesi,kullanılan çöplerin ayrıştırılması falan mükemmel organize edilmiş.sen dandirik otelde kaldınsa bize ne kardeşimm :))))) (şebek yada uyuz dediğini resmen duydum)

7. 

   özlem says:

   2 Eylül 2010 00:28

   su arkadaşıma aynen katılıyorum med bende zamanında otelde staj yaptım ve açık büfe nimetlerinden yararlanıyordum senin söylediğin gibi adi malzemelerle de değil hani derler ya parmaklarını yersin:)) animasyonlara gelince abartı gibi gelebilir ama süperlerdi heleki türk geceleri muhteşem geçerdi sen sanırım kötü yerlere denk gelmişsin

8. 

   Sis says:

   2 Eylül 2010 01:37

   @Sevgili Asuman ,
   E dönüp geleceğimiz yer kürkçü dükkanı eninde sonunda. Tatil hayat boyu sürse ne şukela olur ama :)
   
   @Sevgili Leylak,
   
   Teşekkürler. Herbirini yapmaya çalışacağım sanırım.

9. 

   Sis says:

   2 Eylül 2010 01:38

   @Alp,
   
   Rahat ol şeker, istersen çekinme gel beraber gidelim. Te allaam ya...

10. 

    Sis says:

    2 Eylül 2010 01:39

    @şekom,
    
    Siz atışabilirsiniz , yabancı değilsiniz ne de olsa. Arada benim için de laf de ama :D
    
    @Özlemcim,
    Şiştt sana da uyuz der bak bu paytar haberin olsun :)

11. 

    su says:

    2 Eylül 2010 13:38

    ahahaa...resmen sise -iyi eğlen,sen fazlasını hakettin,canın çıktı tüm yıl,git yüz,dal,tatilin dibine vur-falan diyeceğime tutup şu uyuz med'e laf yetiştirmişim:D

12. 

    su says:

    2 Eylül 2010 13:39

    ve son bir not;hep derimya "tatile en ihtiyaç duyduğum an tatilden döndüğüm andır" unutma :)))

13. 

    MeDiKaL says:

    2 Eylül 2010 14:56

    @ sis haklısın :) tatile çıkmadan olumsuzlukları önüne sermişim. :) ama benim düştüğüm hataya düşme diye yaptım :) Başkasının tavsiyesi ile sormadan etmeden tatil yeri seçmemek gerekiyormuş. Geçen sene Kemer’deki tatilim çok güzeldi bu sene tam tersi oldu. Senin gideceğin yer de otelde güzel. Eminim güzel bir tatil olacaktır. Şimdiden iyi tatiller.
    
    @ uyuz :) biz senin gibi zengin olmadığımız için senin dediğin otellerin önünden bile geçemeyiz.  Tanıdığım edeleli bir animatör de yok :) . Son not: Uyuzluk senden bana kalmıyor ki :):):)
    
    @ özlem haklısın her otel öyle değil ama çoğunluk benim dediğim mantalitede. Bu gruba girmeyen otelleri takdir ediyorum ve onları ayırdığımı belirtmek isterim.
    
    @ şebek sis ben herkese durmadan uyuz mu derim. Gerçekten uyuz olanlara uyuz derim. For example yukarıda dediğim gibi :):):):):):)

14. 

    Sis says:

    2 Eylül 2010 15:18

    Kim o nazar eden çıksın ortaya:DD
    Bu sabah 37.2 ateşle uyandım. Ama azimliyim, hastalık ilerlemeyecek ve ben tatilimi yapacağım...

15. 

    MeDiKaL says:

    2 Eylül 2010 16:12

    Geçmiş olsun Sis. Bir önceki mesajımda (uyuz) olarak şifrelediğim şahıstır kesin. Zaten gözleri tam nazar değdirecek gözdür. Kendisi sürekli iş ve para ile uğraştığı için başkalarının da tatile gitmesini istemiyor. :) Zaten benim tatilimin de kötü geçmesi onun nazarından oldu. :):) Kendi tatilinde kendine bile nazar değdirip tatilini zehir etmişti :)

16. 

    alsace.a5 says:

    2 Eylül 2010 19:54

    Sis tamam hangi akşam saat kaçta nerede? ;)
    iyileşirsin oralarda sen.

17. 

    d@phne says:

    2 Eylül 2010 22:39

    ben medikali destekliyorum. geçen sene adı olan bir otele gittik. hadi yazayım adını da selçuk efes otel. yanımızda amerikada yaşayan kuzen ve kolombiyalı eşi de vardı. aynen herşey dahilde tatsız tuzsuz birbirinden karıştırma mezemsiler ve konsantre boyalı içecekler, zoraki bir animasyon ekibi vardı. havlu ve çarşaflar muhtemelen otelin ilk açıldığı yıllardan kalmıştı. odalardaki halılar da öyle. internet desen odalarda yokla bir, sadece lobide vardı vs,vs,vs...

18. 

    Sis says:

    3 Eylül 2010 15:26

    Nan yeter ama:))
    Otel de tekne de, kötü de olsalar ben gidiyorummm.Bak hepi topu 6-7 saat kaldı. Dur ama önce, nerdeydi benim grip ilacım, ateş düşürücüm? ( fırk fırkk .. burun silme efekti )