Matematik formülü mü, yoksa İnternet jargonundaki küfür mü ( şunun gibi:#$%!!@#+ şeyler yazdınız mı küfür yerine geçiyor net jargonunda) yoksa Mayalar İnkalar vs benzeri bir kadim ırkın dolaylı belirtmiş olduğu kaçınılmaz sonun anlatımı mı?
Hiçbiri! Günümüzde gündemde konuşulanlar bunlar. Eğitim sistemi,elektriğe zam, doğal gaza zam. Padişahımız demiş "o yasa ya geçecek ya geçecek", sadrazamın sol taşşağı demiş "88 yıldır küskündük, onlar giderilecek". X bakan ile Y bakan demiş ki "biz de rahatsızız bu durumdan" Ama kimse çıkıp diyememiş "ulan pezevenkler sizsiniz zaten rahatsız olduğunuz durumu yaratan" diye.
Şuradaki yazımda yazmıştım seçmeli Arapça derslerinin geleceğini, o belgedeki tarihe bir bakın bir de günümüz tarihine. O zamanlar gizli saklı yapmaya çalışırlardı, şimdi sadece meclis oturumlarını canlı yayına ve basına kapatmakla yetiniyorlar. Kuran-ı Kerim ve Hz. Muhammedin hayatı isimli seçmeli dersler olacak artık Arapçanın yanı sıra eğitimin ikinci ayağında. Yani ilk ayağa 5 yaşında başlayan çocuklarınız 9 yaşında bu seçmeli ( tabii ki o zamana kadar zorunlu ders haline de getirilir bunlar) dersleri, mahalle baskısıyla almama cüretini gösterirlerse seçmeli olacak. Ee peki o koridorda yan derslikte Kuran okunurken bitişik derslikteki kızların başlarını örtmesi gerekire ne zaman gelinir sizce?
Daha dün gündemimdeki oğlumun dershanesi ile ilgili eşimle aramızda şöyle bir konuşma geçti. Eşim FFFF dershanesini şu anda tıp fakültesi 1ci sınıfta okuyan ve çok başarılı bir öğrenci olması sebebiyle başbakanlık ve üniversite bursları falan alan yeğeninin tavsiye ettiğini söyledi. Ki söz konusu dershanenin adı dinci baskıcıya çıkmış olduğu için benim düşünmemiş olduğum bir dershane idi. Yeğeni demiş ki " dayı evet onlar süleymancı ama baskı yapmazlar çocuklara". Şunu sordum, "eğer baskı yapmıyorlarsa neden adları bu şekilde çıkmış bana bunu açıkla". Günümüzde eğitim ve dershane çağında olan çoğu velinin aman uzak durulası dediği bir kaç dershaneden biri. Yemişim baskı yapmaz denmesini. Neden çocuğum orda benim evde yapmadığım bir etkileme çabası yaşayacak diye kasayım ben kendimi? Ya da benim orta okul çağlarımda yaşadığımı oğluma yaşatmam gereksin? 1980 öncesi bir ortaokul öğrencisi olarak; gün boyu okulda ya kominizm ya faşizm doğrultusunda beyin yıkama taktiklerine maruz kaldığımızdan subay baba evde bunu dengeleyebilmek için sürekli Cumhuriyet,demokrasi ve Kemalizm baskısında bulunurdu. Yanlış yapardı demiyorum, dönemin gerektirdiği bir şeydi ve iyi ki yaptı. Ama ben istiyorum ki çocuğumu kimse herhangi bir ideoloji konusunda etkilemesin ve o aklı kemale erdiği zaman kendi özgür iradesi ile seçim yapsın neye inanacaksa. Şimdi o FFFF dershanesine yollasam ordaki etkileş,me anti etki yaratmak adına bu sefer ben evde fikrii baskıda bulunup hiç istemediğim bir şeyi yapacağım.
Hadi benim oğlum kıyısından yırtar belki bu yeni eğitim sürecinden. Afedersiniz ama hala bu ülkede çocuk doğurmayı düşünen var mı? Varsa aklınıza tüküreyim.
Biz bi de internet sansürüne karşı uğraş veriyoruz de mi? Sizleri bilmem de ben bu konuda çok dilekçe altına imza attım. Bakın şaka değil bu. Daha geçen gün şekom Su ile tanık olduk. İnternet sağlayıcı TTnet e yavaşlık yüzünden başvurdu, teknik servisi ona farklı DNS yükletti ve bana dedi ki hız süper arttı. İlk sorum " e peki şekom yasaklı siteler ne alemde" oldu. Ertesi gün TC mahkemelerince yasaklanmış sitelere TTnet elemanının yaptırdığı ayarlarla giremediğini gördüğü için birlikte yavaş ama özgür şekline geri döndürdük bilgisayarını. Ha bu arada, o ayar değişene kadar girebiliyordu yasaklı sitelere.
Biz sansürü kaldırmaya uğraşırken güzel devletimin BTK adlı kurumu yasaklanan sitelerin yasaklama uyarısını BTK denen kurumun modern bakış açısına yaraşır şekilde güncellemiş. Aha aşağıda işte öncekisi ve berikisi. Şaka gibi değil mi?
Hiçbiri! Günümüzde gündemde konuşulanlar bunlar. Eğitim sistemi,elektriğe zam, doğal gaza zam. Padişahımız demiş "o yasa ya geçecek ya geçecek", sadrazamın sol taşşağı demiş "88 yıldır küskündük, onlar giderilecek". X bakan ile Y bakan demiş ki "biz de rahatsızız bu durumdan" Ama kimse çıkıp diyememiş "ulan pezevenkler sizsiniz zaten rahatsız olduğunuz durumu yaratan" diye.
Şuradaki yazımda yazmıştım seçmeli Arapça derslerinin geleceğini, o belgedeki tarihe bir bakın bir de günümüz tarihine. O zamanlar gizli saklı yapmaya çalışırlardı, şimdi sadece meclis oturumlarını canlı yayına ve basına kapatmakla yetiniyorlar. Kuran-ı Kerim ve Hz. Muhammedin hayatı isimli seçmeli dersler olacak artık Arapçanın yanı sıra eğitimin ikinci ayağında. Yani ilk ayağa 5 yaşında başlayan çocuklarınız 9 yaşında bu seçmeli ( tabii ki o zamana kadar zorunlu ders haline de getirilir bunlar) dersleri, mahalle baskısıyla almama cüretini gösterirlerse seçmeli olacak. Ee peki o koridorda yan derslikte Kuran okunurken bitişik derslikteki kızların başlarını örtmesi gerekire ne zaman gelinir sizce?
Daha dün gündemimdeki oğlumun dershanesi ile ilgili eşimle aramızda şöyle bir konuşma geçti. Eşim FFFF dershanesini şu anda tıp fakültesi 1ci sınıfta okuyan ve çok başarılı bir öğrenci olması sebebiyle başbakanlık ve üniversite bursları falan alan yeğeninin tavsiye ettiğini söyledi. Ki söz konusu dershanenin adı dinci baskıcıya çıkmış olduğu için benim düşünmemiş olduğum bir dershane idi. Yeğeni demiş ki " dayı evet onlar süleymancı ama baskı yapmazlar çocuklara". Şunu sordum, "eğer baskı yapmıyorlarsa neden adları bu şekilde çıkmış bana bunu açıkla". Günümüzde eğitim ve dershane çağında olan çoğu velinin aman uzak durulası dediği bir kaç dershaneden biri. Yemişim baskı yapmaz denmesini. Neden çocuğum orda benim evde yapmadığım bir etkileme çabası yaşayacak diye kasayım ben kendimi? Ya da benim orta okul çağlarımda yaşadığımı oğluma yaşatmam gereksin? 1980 öncesi bir ortaokul öğrencisi olarak; gün boyu okulda ya kominizm ya faşizm doğrultusunda beyin yıkama taktiklerine maruz kaldığımızdan subay baba evde bunu dengeleyebilmek için sürekli Cumhuriyet,demokrasi ve Kemalizm baskısında bulunurdu. Yanlış yapardı demiyorum, dönemin gerektirdiği bir şeydi ve iyi ki yaptı. Ama ben istiyorum ki çocuğumu kimse herhangi bir ideoloji konusunda etkilemesin ve o aklı kemale erdiği zaman kendi özgür iradesi ile seçim yapsın neye inanacaksa. Şimdi o FFFF dershanesine yollasam ordaki etkileş,me anti etki yaratmak adına bu sefer ben evde fikrii baskıda bulunup hiç istemediğim bir şeyi yapacağım.
Hadi benim oğlum kıyısından yırtar belki bu yeni eğitim sürecinden. Afedersiniz ama hala bu ülkede çocuk doğurmayı düşünen var mı? Varsa aklınıza tüküreyim.
Biz bi de internet sansürüne karşı uğraş veriyoruz de mi? Sizleri bilmem de ben bu konuda çok dilekçe altına imza attım. Bakın şaka değil bu. Daha geçen gün şekom Su ile tanık olduk. İnternet sağlayıcı TTnet e yavaşlık yüzünden başvurdu, teknik servisi ona farklı DNS yükletti ve bana dedi ki hız süper arttı. İlk sorum " e peki şekom yasaklı siteler ne alemde" oldu. Ertesi gün TC mahkemelerince yasaklanmış sitelere TTnet elemanının yaptırdığı ayarlarla giremediğini gördüğü için birlikte yavaş ama özgür şekline geri döndürdük bilgisayarını. Ha bu arada, o ayar değişene kadar girebiliyordu yasaklı sitelere.
Biz sansürü kaldırmaya uğraşırken güzel devletimin BTK adlı kurumu yasaklanan sitelerin yasaklama uyarısını BTK denen kurumun modern bakış açısına yaraşır şekilde güncellemiş. Aha aşağıda işte öncekisi ve berikisi. Şaka gibi değil mi?
Daha o kadar çok şey var ki yazılacak. Hepimiz dost ortamlarında konuşuyoruz zaten. peki sokağa çıkanların başına ne geliyor? Hah onu da Ankarada coplanan gazlanan öğretmenlerle gördük.
Allahın Afrika ülkesinde 50 çocuğa tecavüz eden adama idam cezası veriliyor, biz ülkemizde zeka özürlü mağdur için "rızası vardır" diye mahkeme kararı okuyoruz. Bu 50 çocuğa tecavüz edenin Türk olması ve Fethullah okullarının öğretmeni olmasına ise hiç girmemek lazım. Türk devletinin ise politik olarak araya girip adamı idamdan kurtarmaya çalışması mı? Bakan olsam şu anda " yok öyle bir şey" derdim.
Bu yazı 1 nisan şakası değildir. Dikkatle okuyunuz, eğer tırsıksanız hiç okumayınız, hatta yorum kesinlikle yazmayınız. Ağır düzene ve devlete hakaret ve aşağılama içeren bir yazıdır.
Hadi sağlıcakla..
Allahın Afrika ülkesinde 50 çocuğa tecavüz eden adama idam cezası veriliyor, biz ülkemizde zeka özürlü mağdur için "rızası vardır" diye mahkeme kararı okuyoruz. Bu 50 çocuğa tecavüz edenin Türk olması ve Fethullah okullarının öğretmeni olmasına ise hiç girmemek lazım. Türk devletinin ise politik olarak araya girip adamı idamdan kurtarmaya çalışması mı? Bakan olsam şu anda " yok öyle bir şey" derdim.
Bu yazı 1 nisan şakası değildir. Dikkatle okuyunuz, eğer tırsıksanız hiç okumayınız, hatta yorum kesinlikle yazmayınız. Ağır düzene ve devlete hakaret ve aşağılama içeren bir yazıdır.
Hadi sağlıcakla..
Yüksek tansiyonlu (en azından şu sıralarda), kendi halinde bir emekli teyze olarak tek yapabileceğim, senin yakışıklıya bu sınavda başarı ve yaşamı boyunca sağlık ve mutluluk dilemek olabilir. Tabii annesine de sabır ve itidal...
Asucum benimki SBS ye girecek o da seneye yanlış anlaşılmaya müsait yazmışım,hata bende. Bu arada yazıyı editledim çünkü o YGS ile ilgili resmin montaj olduğu ortaya çıktı. O kadar olmamış ülke sanırım.
O kadar güzel anlatmışsınız ki. Hislerime tercüman oldunuz tek kelimeyle. Hatta ben de düşünüyordum bu konuda yazmayı. Benim oğlum 14 yaşında. Dediğiniz gibi benim oğlum da yırtar bu eğitim sisteminden. Ama yeğenim var. Kız. Küçücük. Arkadaşlarımın çocukları var. Küçük kuzenim var:( "Bu ülkede, bu zamanda 1 erkek evlat yetiştirmenin sorumluluğunu taşırken -neden 2.çocuğu yapmıyorsunuz?- diye sormayın bize" diyorum çevremdekilere. Çok tuhaf bir zamanda yaşadığımızı hissediyorum. Söyleyecek şey çok...çok...çok...
Sezer teşekkürler yorumun için, Çoğu zaman az bile yazdığımızı ve hiç ama hiç eylemimiz olamadığını düşünmekteyim ne yazık ki.
kendi adıma özel sebeplerden dolayı, artık türkiye'de okumayan oğluma sevinirken, olanları izledikçe ne o sevinç kalıyor yüreğimde ne de umut... ana damarlar bitti sıra kılcal damarlarda....
Biz bir tanesini nasıl adam edeceğiz diye düşünürken bazıları en az 3 tane yapın diyor, nasıl bir bakış açısı nasıl bir aymazlıktır ki bu sözü dinleyip 3'leyen pek çok tanıdığım okumuş insan var etrafımda...
Ne kadar sığ ve dar görüşlü insan var ! Önce insan ol sonra dindar! Ya da her ne ise!
meraklıcım,
Adamlar kurdukları alt yapıdan o kadar emin ki artık;bu alt yapıyla kendi kafalarına uzak tek bir bireyin yetişemeyeceğine o kadar eminler ki aman 3 değil 5 doğurulsun da biz sayımızı arttıralım derdindeler.
Bolat,
tabii ki önce insan, sonra topluma katkıda bulabilecek bir birey,sonra özgür olmak lazım; bunları haiz olan kişi zaten sağlıklı olarak seçer neye inanacağını.