Kahrolsun istibdat, yaşasın hürriyet! diyen bir gazeteci Ece Sevim Öztürk . Twitter sosyal medya hesabından bir flood başlattı bir süre önce. Çok dikkatle okunması gerekiyor, belki bundan on yıllarca sonra mahkeme salonlarında sorulacak soruları bugün büyük bir cesaretle sorabilen gazeteci gibi gazetecilerden biri.
İçeri alınır, twitter kapatılır, sosyal medya yasaklanır falan, burada da kalsın bu sorular, kaç kişi okur ve soruları sorarsa o kadar yararlı bence. Copy paste yapıyorum çünkü metini düzenlemek epey zahmetli olacak, aslını okurum diyenler ve emeğin hakkını teslim etmek için bu cesur gazeteci BURADA yazmış bunları.
NOT: Lütfen görsel hakkında soru sormayın ya da yorum yapmayın, BİLİYORUM 15 temmuzdan olmadığını.
- 15 Temmuz'a dair sorularıma cevap aramaktan da vazgeçmeyeceğim. Nokta. 00:19 - 21 Kas 2017 Bu flood AK trollerin pek hoşuna gitmeyecek. Çevirecekleri FETÖ edebiyatını boşa düşürmek için 2011'den bir tweet bırakayım önlerine :) [Malum o sıralar aynı menzile yürüyorlardı]Ece Sevim ÖZTÜRK ekledi, F TipiTip şakirtleriyle birlikte cemaat yurdunda, boş bakışlı, emre itaat eden robotlarını ABD'ye yerli ajan olarak yetiştiriyor. 1) Şimdi başlayalım. İfadeleri taradığımızda darbe girişiminin 11 Temmuz 2016 Pazartesi gününe dayanan bir geçmişi olduğunu görmek mümkün. 2) Albay Fırat Alakuş savcılık ifadesinde dedi ki: "12 Temmuz'da Kurmay Albay Ümit Bak beni makam odasına çağırarak çok gizli bir görev tevdi edeceğini; TSK komuta kademesine karşı bir eylem hazırlığı olduğunu, TSK içinde bir kısım PDY mensubunun işin içinde olduğunu söyledi(...) 3)(...) Bu maksatla Albay Bak benden Genelkurmay Bş ve 2. Bş'ı koruma amacımla güveneceğim kişilerden birlik oluşturmamı istedi. Ben de Albay Murat Korkmaz'ı ve Albay Halit Kazancı'yı görevlendirdim" 4) Burada bir tarih çelişmesi var bu arada. Çünkü Albay Murat Korkmaz'ın ifadesine baktığımda Fırat Albay'ın kendisini 11 Temmuz günü çağırarak koruma ve güvenlik tatbikatı için isim listesi vereceğini, mühimmat hazırlaması görevi verdiğini söylüyor. İfade uyumlu ama. 5) Neticede Albay Murat Korkmaz'a CB Muhafaza Alayı, Albay Halit Kazancı'ya da 4. Ana Jet Üssü toplanma yeri olarak kararlaştırılıyor ve görev tevdi ediliyor. (Albay Doğan Öztürk ile görüştüklerinde de bilgilerinin olduğu belirtiliyor) 6) Fırat Alakuş'un ifadesine çok dikkat etmenizi istiyorum şimdi: Zekai Aksakallı ile görüştüğümde "Haftasonu önemli olaylar olabilir, hazırlıklı olalım. Ayrıntıları ÖKK Har Eğ Şb Md Ümit Bak'tan alacaksın" dedi bana. Ümit Bak'a gittim, terör tehdidinden söz etti (...) 7) (...) PKK'nın Merasim sokaktaki bezeri bir saldırı gerçekleştireceğini, bizim Genelkurmay'ın güvenliğini sağlayacağımızı anlattı. BEN BU GÖREVİ BİZZAT ZEKAİ AKSAKALLI'DAN ALDIM. Genelkurmay'ın güvenliği için emir komuta zinciri içerisinde görevimi ifa ettim. 8) Ortada 11 Temmuz'dan beri dolaşan ve gizli kalması gereken bir KOH tatbikatı var. Emri alanlar Zekai Aksakallı'nın verdiğini söylüyorlar. İşin garip tarafı, aynı emrin Silopi'deki Tuğgeneral SEMİH TERZİ'ye de iletilmiş olması. 9) Askerlere sorduğumda bu tarz emirlerin gizlilik kaydından söz ettiler. "Bilmesi gereken prensibi" ile ilerlermiş iş. Herkes bilmesi gerektiği kadarını biliyor adından anlayacağınız üzere. Komutan emriyle görev hakkında konuşmak yasaklanıyor yani. 10) Albay Ümit Bak, Albay Alakuş'tan bu emir doğrultusunda astsubaylardan oluşan bir liste hazırlamasını istiyor. Alakuş da Korkmaz'ı çağırarak "BU EMİR BİZZAT AKSAKALLI'DAN" diyerek bir zarf veriyor. Zarfta isim listesi var, Korkmaz'dan tek tek irtibata geçmesini istiyor. 11) Albay Alakuş da Yarbay Halit Kazancı ile görüşüyor. KOH emrini ve zarfı iletiyor, ZEKAİ PAŞA'nın emri diyor. Harekat tarihi ise 15 TEMMUZ. 12) 11-12 Temmuz KOH hareketliliği ile geçiyor. 13 Temmuz'a geldiğimizde ise biz sivillere normal görünen ancak askeri teamüllere oldukça aykırı olan birkaç gelişme ile karşılaşıyoruz: Özel Kuvvetler İhtisas Kursu (OKİK) Kursiyerlerinin mezuniyet töreni. 13) Askeri teamüllere göre ÖKK mezuniyet törenleri Cuma yapılırmış. Alakuş'un odasında bir aradayken komutanlar ZEKAİ AKSAKALLI şu bilgiyi paylaşıyor: (çeşitli ifadeler doğruluyor) -CUMA YAPILACAK TÖRENİ YARINA ALDIK. AKAR VE GÜLER DE MİSAFİR GELECEK. HAZIRLIKLAR ONA GÖRE OLSUN. 14) Hem Cuma yapılacak töreni Perşembe'ye alıyor Aksakallı hem de Genelkurmay Başkanı katılıyor. Şimdiye kadar bu törenlere en yüksek katılım en fazla Genelkurmay 2. Başkanı düzeyinde olmuş. 15) 14 Temmuz Perşembe gününe geldiğimizde ise ÖKİK-4 mezuniyet törenini görüyoruz. Basit bir mezuniyet törenine katılım yıldızlar geçidi gibi: Genelkurmay Başkanı HULUSİ AKAR Genelkurmay 2. Başkanı YAŞAR GÜLER MİT Müsteşarı HAKAN FİDAN 16) İki toplantı görüyoruz o akşam: İlkine AKAR + GÜLER + FİDAN + AKSAKALLI katılıyor. İkincisi 20.30 ile 00.30 arasında sürüyor: AKAR ile FİDAN 4 SAAT BOYUNCA BAŞBAŞA GÖRÜŞÜYOR. (DARBEDEN 1 GÜN ÖNCE) 17) Akar ayrıldıktan sonra AKSAKALLI + FİDAN FNSS Savunma Sistemleri A.Ş. binasına doğru ilerleyen yolda bir saat baş başa yürüyorlar. (Astsubay Turgay Uslanmaz'ın ifadesinde ayrıntılar var) 18) 14 Temmuz'daki mezuniyet töreninde bir anormallik daha var. Halisdemir davasında konuşan P. Üstçavuş Mehmet Bilge'nin şöyle bir ifadesi olmuş: "O gün paraşüt atlayışı yapılacaktı ama hava şartları bahane edilerek iptal edildi. O gün Ankara'da hava gayet iyiydi. Neden?" 19) 14 Temmuz'da çok önemli bir gelişme daha var: EMASYA "Terörle mücadelede etkinlik" gerekçesiyle 6 YIL SONRA GERİ DÖNDÜRÜLDÜ. ERDOĞAN'ın imzasıyla ASKERE Vali'den izin almadan operasyon yetkisi verildi. (BAHSETTİĞİM KOH'la birlikte düşünün!) 20) 11 Temmuz'la ilgili çok önemli bir ifade daha var. Erdoğan'ı kaldığı otelden almaya giden Tuğgeneral Gökhan Şahin Sönmezateş ifadesinde şöyle söyledi: DARBEDEN 11 TEMMUZ'DA SEMİH TERZİ'NİN BİLGİ VERMESİ İLE HABERDAR OLDUM. 13 TEMMUZ'DA İSE GÖREVİ KABUL ETTİM. 21) Burada şöyle bir soru düşüyor aklıma: Semih Terzi'nin KOH tatbikatından haberdar olduğu doğru mu? Sönmezateş açıkça "darbeden Semih Terzi aracılığıyla haberdardım" dediğine göre, KOH PLANI ile DARBE PLANI aynı mı? 22) Şimdi 15 Temmuz'a gidelim. Penceremizi de Genelkurmay Karargahına çevirelim. Diğer önemli şehirleri ve karargahları da notlar halinde aktaracağım. 23) 13.30 - 14.00 suları: Genelkurmay İkinci Başkanı Yaşar Güler toplantı yapıyor. (Gündem terörle mücadele.) 24) Ve Binbaşı O.K. MİT'e gidip darbeyi ihbar ediyor. O gün Kara Havacılık Komutanlığından üç helikopterin havalanacağını ve bunlardan birinin Hakan Fidan'ı alacağını söylüyor. (Askerler tarafından kaçırılacağı istihbaratını alıp ilk iş Genelkurmay'a giden Fidan'daki de yürek :)) 25) Binbaşı O.K. 14.20'de MİT'te ve DARBE diye altını çiziyor ihbarının. Hulusi Akar ve MİT'in TBMM'ye gönderdiği yazıları hatırlarsanız "darbe ihbarı değildi" diyorlar. O.K.'nın Ağustos'taki ifade tutanağının da dosyaya eklenmediğini görüyoruz, MİT konuşmasını istemiyor, net. 26) 15.30 - O.K.'yı dinleyen MİT'çiler Hakan Fidan'a durumu bildiriyorlar. 16.20 - Fidan, Yaşar Güler'i arıyor, ihbarı paylaşıyor. Güler de Akar'a anlatıyor. 16.40 - Akar Fidan'ı arayıp detay soruyor. Fidan'da Güler'le görüşmesi için müsteşar yardımcılarından birini yolluyor. 27) 17.32 - Müsteşar Yardımcısı 2. Başkan Güler ile görüşüp 17.54'te binadan ayrılıyor. Güler hemen Akar'a görüşmeyi anlatıyor. Akar da Fidan'ı arayarak Karargah'a davet ediyor. 28) 18.10 - Fidan Genelkurmay Başkanlığına giriş yapıyor. Toplantıya Akar + Güler + Salih Zeki Çolak (KKK) katılıyor. Çatı davası iddianamesinda bu kısmı şöyle okuyoruz: AKAR ALINAN İHBARIN DAHA BÜYÜK BİR PLANIN PARÇASI OLABİLECEĞİ KANAATİNE ULAŞARAK ÇOLAK'I KHK'NA YOLLADI. 29) Hatta bunun üzerine Akar Etimesgut Zırhlı Birlikler Okulu'ndan tank+zırhlı araç çıkışını yasaklıyor. AKLI OLAN HERKESE SORUYORUM: Madem büyük planı gördü de neden düğündeki ABİDİN ÜNAL, BÜLENT BOSTANOĞLU ya da ZEKAİ AKSAKALLI'ya, GALİP MENDİ'ye haber verip emniyet sağlamadı? 30) Yine çatı iddianamesinin şöyle bir iddiası var: 20.09 - Fidan'ın Karargah'a geldiğini gören Korgeneral İLHAN TALU, Albay CEMİL TURHAN'a "Fidan binada, Çolak da KHK'na gitti" deyince 16 Temmuz 03:00 planlı faaliyet 15 Temmuz 20:30'a alındı. (İkisi de ifadelerinde reddetti) 31) Çatı iddianamesinden: 21.00 - Tümgeneral Mehmet Dişli, Akar'a darbeyi tebliğ etti, Akar reddetti. Dişli dışarıdaki ekibe komutana müdahale emrini verdi. Bunun üzerine eli plastik kelepçe ile bağlandı, ağzı bantlandı. Akar kelepçe çözülsün isteyince Dişli'nin emriyle çözüldü. 32) İddianamede Akar'ın emir subayı Levent Türkan'ın tabanca ile Akar'ı tehdit ettiği belirtiliyor. Bu arada Mehmet Dişli ifadesinde kendisinin de mağdur olduğunu ve Akar'ı eterne etmek isteyenlere karşı çıktığını ve onunla gözaltına alınarak Akıncı Üssü'ne götürüldüğünü söyledi. 33) Bu arada Zeki Çolak'ı unutmayalım. 19.12'de Hava Kuvvetleri Harekat Merkezi'ne ulaşan Çolak, Akar'a "Burada bir olağanüstülük yok" diye telefonla bilgi vermiş. Ancak 21.08'de KHK'dan çıkış yapıp 21.45'te Karargah'a girer girmez derdest ediliyor. (Garip geldi bana) 34) 21.20'de Albay Alakuş ve timi Genelkurmay Karargahına ulaşıyor. (Başta anlattığım KOH emri de aklınızda olsun) İşte ne yaşanıyorsa burada yaşanıyor. Tam iki dakika sonra aralarında Yaşar Güler'in emir subayı Binbaşı Mehmet Akkurt'un da olduğu askerler Güler'i derdest ediyor. 35) 21.30 - Askerler Güler'i araçla dışarı çıkarmaya çalışıyorlar. Ancak hesapta olmayan bir direniş çıkıyor karşılarına. Muhafız Tabur Komutanı Yarbay Osman Tolga Kılınçarslan darbeci askerlerin önüne çıkıyor. 36) Yaşar Güler'in emir subayı Binbaşı Akkurt, Yarbay Kılınçarslan'a 3 el ateş ediyor ve onu yaralıyor. O sırada Nizamiye Takviye Nöb Subayı Üst Muhammet Reşit Budak da Binbaşı Akkurt'a ateş ederek Akkurt'u öldürüyor. Bunun üstüne Yaşar Güler'i 21.33'te ambulansla içeri alıyorlar 37) Bu arada bu çatışmalarla ilgili kaç askerin öldüğüne ilişkin sağlıklı bir veri olduğunu sanmıyorum. Çünkü hemen size üç ayrı veri paylaşayım: İDDİANAME: 23 ASKER ÖLDÜ ÜMİT DÜNDAR: 104 ASKER ÖLDÜ BİNALİ YILDIRIM: 36 ASKER ÖLDÜ 38) Saat 21:30 sularına geliyor. Nedense pek haberi yapılmamış bir isim çıkıyor karşımıza. Yine iddianameye göre o isim: Genelkurmay Cari Harekat Merkezi Amiri Kurmay Albay OSMAN KARDAL. Silahlı Kuvvetler Komuta Harekat Merkezi (SKKHM)'ye el koyuyor. 39) Aynı anlarda Kurmay Albay Cemil Turhan Özel kuvvetler personeliyle muharebe merkezine geliyor. TSK'daki iç yazışma sistemi (e-evrak gibi) olan MEDAS darbeciler tarafından ele geçirilip ilk mesaj gönderiliyor. 40) SKKHM Amiri sıfatıyla Albay Kardal ve İcra Subayı sıfatıyla Binbaşı Erhan Metin tarafından imzalanan "HAZIRLIK İKAZI VE BİRLİK İNTİKALİ" konulu mesaj "MAGG5101" adresine gönderiliyor. 41) Bu mesaja ilişkin ifadelere baktığımda şunları gördüm: Cemil Turhan savcılıkta "Bu emirleri içeren CD'leri Güler'in emir subayı Binbaşı Akkurt saat 20.00'da getirdi, Güler'in emri olduğunu söyleyince 2.30'da birliklere geçildi" demiş. 42) Osman Kardal ise reddetmiş: İfadesinde şöyle söylemiş: "Harekat merkezinden çekilen emir yok. SKKHM dışından, başka bilgisayardan benim adıma çekildi o emirler, bana da kumpas kuruldu" demiş. 43) Bu mesaj konusunda askerlerden, askeri öğrencilerden vs. destek istiyorum. Birkaç kişiye sordum ama net olarak ikna olmadım. Arif Çetin de "kafama göre isim değiştirdim, mesaj gönderdim" filan diyordu, bi bakın bu mevzuyaEce Sevim ÖZTÜRK ekledi, Tüm karargahlara sahte isimle mesaj göndermiş Arif Çetin. Sıkı yönetim ilanı gibi 3 gizli mesaj da bu yöntemle çekilmiş karargahlara. 44) İddianame, 21.37'de "ZIRHLI MUHAREBE ARACI İNTİKALİ" konulu mesajın gönderildiğini söylüyor. Karargaha dönersek, birkaç dakika sonra Çolak, Uyar ve emir subayları dönüp derdest ediliyorlar. 45) Özel kuvvetlere bağlı askerler komutanları derdest ettiğinde de direnişle karşılaşıyorlar tabii. KKK Koruma Yüzbaşı Burak Akın ile koruma ekibinden Başçavuş Bülent Aydın müdahale etmeye çalışıyor. Açılan ateşle yaralanıp hastaneye kaldırılıyor ancak Aydın hayatını kaybediyor. 46) Ve o mesaj Genelkurmay ve komutanlıklara çekiliyor: Mesajın konusu: ATAMA İmzalayanlar: Personel Plan ve Yönetim Daire Başkanı sıfatıyla MEHMET PARTİGÖÇ, General Amiral Şube Müdürü sıfatıyla CEMİL TURHAN 47) Çatı iddianamesinden 22.04'te Ankara Garnizon Komutanı Korgeneral Metin Gürak'ın derdest edildiğini, Akıncı üssü iddianamesinden 22.17'de Çolak, Uyar ve Ertuğrul Gazi Özkürkçü'nün bir helikoptere konularak Akıncı Üssü'ne götürüldüğünü görüyoruz. 48) Ve saatler hızla akmaya başlıyor: 22.21: Sıkıyönetim Direktifi 23.02: Binali Yıldırım NTV'de "kalkışma" diyor 23.04: Akar+Dişli Akıncı Üssü'ne götürülüyor 23.37: Güler Akıncı Üssü'ne götürülüyor 23.50: TRT'de darbe bildirisi okutuluyor 00.24: Erdoğan'ın sokak çağrısı 00.52: 28. Mekanize'nin tankları Genelkurmay'a giriyor 02.21: Siviller karargaha girmeye başlıyor 02.29: 161 kursiyer, 7 sorti halinde helikopterle Genelkurmay kışlasına indiriliyor 05.30: Karargahtaki sekiz kameranın kayıtları devre dışı bırakılıyor 50) O gece Genelkurmay'da pek çok sivil asker kurşunu ile ölüyor. Yine sayısı belirsiz asker de asker kurşunuyla ölüyor. Sonrası sabaha karşı teslim olmaya doğru gidiyor zaten. Şimdi karargahta ne oldu ne bitti anladık, biraz soru soralım. 51) Askerlerin karargaha yola çıkmaları ile Hakan Fidan'ın karargahtan ayrılması arasında 1 dakika fark var. ÖKK timi madem darbe amacıyla genelkurmaya geliyordu, madem Fidan'ın da orada olduğunu biliyorlardı (iddianame biliyorlardı diyor) neden Fidan oradayken gelmediler? 52) Kara Havacılık Komutanlığı iddianamesini okursanız göreceksiniz, daha saat 19.58'de güvenlik kameraları görüntüleri üzerinden yapılan inceleme ile hazırlığı açıkça tespit etmişler. Ancak KKK Çolak, Akar'a "olağanüstü durum yok" diyor. Nasıl bu hazırlığı fark etmez? 53) Kara Havacılık Komutanlığı iddianamesi diyor ki: Kardeşim, buradan kalkan helikopterlerle Saray'ın, Genelkurmay'ın etrafına, Emniyet'e, MİT'e, Gölbaşı'na, TRT'ye, TÜRKSAT'a saldırılar düzenlendi. Hem de Salih Zeki Çolak ayrıldıktan hemen sonra! Neden hesap sorulmadı dersiniz? 54) Öyle ya, nasıl bu hazırlıkları görmezsin? Görüp de rapor mu etmedin? KHK Karargahı istikametinden gelip pistten geçerek KHO Bakım Komutanlığı hangarı ve CH-47 helikopteri koruma hangarı gölgesine gitmişsin, hazırlıklar ortada. Neden kimse sormadı bunu daha önce? 55) Sıkıyönetim direktiflerini geçen Albay Cemil Turhan, bu direktif Yaşar Güler'in emriydi, emir subayı getirdi diyor. Ancak emir subayı olan yaver öldürüldü, üzerine konuşamayacak. Neden Yaşar Güler'e kimse bu emirlerden haberiniz var mıydı, siz mi gönderdiniz diye sormaz? 56) Bu ifade çok önemli. Mealen hülasaya çalışacağım: "15 Temmuz YAŞ toplantı provasının yapıldığı sırada Güler'in emir subayı Akkurt 20.00 sularında bana bir CD getirdi. Güler'in emri olduğunu ve 5 adet msj ile sıkıyönetim direktiflerinin olduğu bu msjları göndermemi istedi" 57) Devamında da şöyle ekliyor Albay Turhan: "Saat 20.30 sıralarında bu mesajları gönderdim. Akabinde sıkıyönetim direktiflerinin benim alanımda olmadığını Akkurt'a bildirdim. Bunun komutan emri olduğunu, çekmesi gerektiğini söyledim." 58) Bakınız, iddianame sıkıyönetim direktiflerinin 21.30'da gönderilmeye başlandığını söylüyor. Ancak direktifi bizzat çeken Albay Turhan, "20.30 sıralarında gönderdim" diyor. Savcı neye dayanarak bir saat ileriyi vermiş, bilmiyorum. 59) Kardeşim, ortada şöyle bir ifade var. Direktifi çeken albay "Güler Paşa'nın yaveri emri getirdi, Paşa'nın emri dedi" diyor. Eğer Yaşar Güler bu CD'yi hazırlayıp yaverine verdiyse bunu bir Yaşar Paşa bilir bir de yaveri. YAVERİ O GECE ORADA ÖLEN TEK DARBECİ. 60) Ben sayısız insanın öldüğü o talihsiz gecenin etkilerini bugün bile hisseden, OHAL ile yönetilen bir vatandaş olarak, devletin savcısından şunu beklerim, hakkım. Yaverin ölümünde soru işaretlerini soruştursun, Paşa'ya da gerekli soruları sorsun. Ama NAMÜMKÜN. 61) Direktif dediysek Mehmet Partigöç'ün de ifadesine göz atalım hemen. Mahkemede dedi ki: "Ben asla hiçbir şeye imza atmadım. Turhan Albay şube müdürümdür, bunları bana gösterdiğini söylerse suçumu kabul edeceğim." 62) Şimdi Jandarma Genel Komutanımız olarak atanan Arif Çetin bile Meclis'e verdiği ifadesinde "Ben komutan adına mesaj gönderdim, başlığını değiştirdim öbür komutan adına da gönderdim, darbecilerle mücadele ettim" diyor. Partigöç adına da imzalanmış olabilir mi? Öyleyse niye? 63) Partigöç ile ilgili hiç farklı düşünmemizi istemiyor ana akım sanki. Bana hep öyle geldiği için biraz fazla sorguladım. Çatı davası iddianamesinden Partigöç ile ilgili iki ayrı ifadeden söz etmek istiyorum size. 64) Ankara İl Trafik Denetleme Şube Müdürlüğünde görevli polis memuru Ufuk Çiçek tanık olarak savcılıkta şöyle diyor: "Mehmet Partigöç yanımıza geldi, 'Dışarıdan komutana bir saldırı olacak, ona göre tedbirinizi alın' dedi." 65) Yine iddianameden: Ankara İl Devlet Büyüklerini Koruma Müdürlüğünde polis memuru Ahmet Topacık da şunu demiş: "Tahminen 21.05 ya da 21.10 sularında yanımına Tuğgeneral Mehmet Partigöç geldi, ismini sonradan öğrendim. Genelkurmay Başkanlığına saldırı olabileceğini söyledi" 66) İki ayrı polis memurunun bu ifadesine rastladık bakın. Özel Kuvvetlerin karargaha girmesinden önceki saatte gidip saldırı olabileceğini söylemiş koruma asker ve polislerine, ifadelere göre. Darbeci general niye kendi planını bozacak ihbarda bulunsun? Garip değil mi? 67) Buraya kadar Genelkurmay Karargahında yaşananlara göz attık. Şimdi de 15 Temmuz'un en hareketli ve en karanlık noktalarından birine göz atalım: AKINCI ÜSSÜ. 68) 15'i gecesi ve 16'sı ilk saatlerinde Akıncı Üssünden kalkan uçaklarla: Meclis, TÜRKSAT, Külliye yanındaki kavşak (15 ölü), Ank İl Emniyet (2 ölü), Gölbaşı Özel Harekat (44 ölü), Emniyet Hav. Daire (7 ölü) bombalandı. MİT binası tarandı, Akıncı nizamiyede 9 sivil öldürüldü. 69) Akıncı Üssü iddianamesi verileri bize diyor ki: 77 ölüm, 222 yaralama var. Üste darbeye katılan asker sayısı: 481. Rütbeleri: Orgeneral (1) Tümgeneral (6) Tuğgeneral (18) Albay (22) Yarbay (26) Binbaşı (33) Yüzbaşı (56) Üsteğmen (62) Teğmen (115) Astsubay (131) Uzm Çav (1) 70) Akıncı Üssüne darbe girişiminin merkez üssü demek mümkün. Rehin alınan Cumhurb. Genel Sekreteri Fahri Kasırga ile Hulusi Akar, Yaşar Güler, Abidin Ünal, Salih Zeki Çolak, Galip Mendi, Kamil Başoğlu gibi 22 üst düzey generalin "rehin tutulduğu" belirtiliyor yine iddianamede. 71) Genel hattı görebilmek için hızlıca ifadelere göz atalım. Akıncı Üs Komutanı Hakan Evrim: "Üsse gelen darbeci komandolar tarafından silahla tehdit edildim. Darbeye katılmadım. Komandoların direktifleri doğrultusunda bazı emirler verdim." 72) Akıncı Üssü'nün Harekat Komutanı Albay Ahmet Özçetin'in savaş uçaklarına talimat verdiği, 141. Filo Kom. Yarbay Hakan Karakuş'un (Akın Paşa'nın damadı) uçuş ve silahları koordine ettiği, 143'ün başında da Binbaşı Mustafa Azimetli'nin olduğu iddianamede yer almış. 73) İddianamenin 4584. sayfasında Yarbay Nihat Altunop'un darbeye karşı çıkıp, MİT'te Daire Bş yapmış olan arkadaşına ihbar ettiği belirtiliyor. Yarbay diyor ki: "Albay Ahmet Özçetin üsten kalkan uçakların sevk ve idaresini yaptı. Komutanların üsse getirilmesini organize etti." 74) Darbe günü görevlendirilen pilotlar Akıncı üssüne çağrılarak 141. Filo'da toplantı yapılıyor. Akın Paşa'nın damadı Yarbay Karakuş toplantıda "Terörle mücadele harekatı yapılacak, görev gizlidir ve dışarıya bilgi sızmamalı" diyor. 75) Kurmay Albay Fırat Alakuş, (kendi ifadesiyle de iddianamedeki saatleri doğruladığını anlıyoruz) 33 ÖKK personelini Akıncı Üssünde toplayıp, 21.20'de karargaha götürüyor. Ben Albay Fırat'ın ifadelerine biraz göz atalım istiyorum. 76) Albay Fırat, aldıkları KOH emri gerekçesiyle Karargaha geldiklerini ve Akar ile Güler'in güvenliğini sağlamayı amaçladıklarını söylüyor. Sonradan darbe girişimini anladığını ve geri adım atmadığını belirtiyor özetle. 77) İzmir iddianamesinde de olduğu üzere "Şapka ve Kurşun" isimli iki gizli tanık var ve bu tanıklar Adil Öksüz bir villada darbeyi planladığı toplantılar yaptı filan diyor, ancak sadece gizli tanık ifadeleri. (Bu ifadeleri destekleyen bir şey çıkmadı bu arada.) 78) Fırat Albay bu bahsettiğim gizli tanıklardan ŞAPKA'ya işaret ediyor. Kendisini tanıdığını, aralarında husumet bulunduğunu, kendi yaptığı işi sanki o yapmış gibi üstlendiği ortaya çıktığında rezil olduğu için kendisine iftira attığını filan söylüyor duruşmada Albay. 79) Alakuş uzun süre darbe emrinin Akar'dan geldiğini düşündüğünü söylüyor. Sivil halka ateş açmadıklarını, yalnızca verilen emirleri yerine getirdiğini belirtiyor. Mahkeme Başkanı "Fethullah Gülen bu işin neresinde" diye sorunca gülerek, "Valla orada değildi o akşam" diyor. 80) Akıncı Üssü'nü toparlarsak o gece boyunca Hava, Kara, Deniz Kuv Kom'dan, Jandarma Gn Kom'dan, ÖKK'den, İnsani Yardım Tug'dan, MEBS Kom'dan, Konya MAK timinden, İstanbul SAT Kom'dan askeri personel takviyesi yapılıyor, Diyarbakır, Kayseri, Adana'dan F16 destekleri veriliyor. 81) Saat 23.00, yer Akıncı Üssü. Hulusi Akar ve Mehmet Dişli helikopter ile üsse indiriliyor. 4 ÖKK personeli de helikopterde ve Uğur Kaplan ile Halil Gül aracı uçuruyor. 82) Akıncı Üssü iddianamesinden Mehmet Dişli'nin ifadesini aktarıyorum: "Hulusi Akar gelişmeleri televizyondan izliyordu. Sinirliydi. Tuğamiral Ömer Faruk Harmancık ile Tuğgeneral Hakan Evrim ile tanımadığım bir albay odaya girdi. Akar "Ne oluyor" deyince, (...) 83) (...) Harmancık bildirinin okunduğunu söyleyip eliyle ikinci bildiriyi işaret etti ve Akar'dan okumasını istedi. Akar'a "Siz okursanız halk yatışacaktır" dedi. Akar da "Siz deli misiniz, bu devirde böyle şey olur mu?" dedi, talebi reddetti." 84) Ve Akın Paşa. Kızı üsteki lojmanda kalıyor, "evde torun seviyordum" dediği kısıma geldik. Abidin Ünal'ın telefonla bahsetmesi ile haberdar olduğunu söyleyip üsse geliyor ve Çiğli 2. Ana Jet Üssünde Kubilay Selçuk, Harmancık, Hakan Evrim ve Mehmet Dişli'yi bir arada buluyor. 85) Akın Öztürk: "İçeride silahlı herhangi birisi yoktu. Ben Akar'ın yanına oturduktan sonra 'Komutanım, ne oluyor, bu nedir?' dedim. O da bana Selçuk, Dişli, Harmancık ve Evrim'i göstererek 'Bunlar darbe yapmışlar, beni de buraya getirdiler.' dedi. 86) Akar'ın rahat bir şekilde televizyonun karşısında oturduğunu, odada silahlı kimsenin bulunmadığını ve ismi geçen askerlerin de odada olduğunu, Akar'ın "bunlara söyle de bu işten vazgeçsinler" dediğini... Oldukça garip değil mi? Akın Paşa'nın anlatacak çok şeyi var bence. 87) Sonra Akın Paşa özetle diyor ki: Önce Yaşar Paşa'nın elini ayağını çözdüm, sonra Abidin Ünal'ı buldum, ELİ KOLU BAĞLI DEĞİLDİ, OTURUYORDU, Yaşar Güler'i de aldık 10 15 rehine paşayı kurtardık. Ancak o sıra haberlerde kendimi 1 numara görünce çok şaşırdım. 88) Yaşar Paşa teyitlemiyor. Bu da Güler'in ifadeden: "Birden kapının açıldığını ve Öztürk'ün sesini duydum. "Yav Yaşar, sen burada ne geziyorsun? Senin burada olduğundan hiç haberim yok." dedi. Kurtulunca yan odada Akar'ı tuttuklarını öğrendim. Öztürk'ün bilmemesi mümkün değil." 89) Akın Öztürk'ün konut astsubayı İsmail Keskin de komutanı için askeri üniforma aradığı sırada Yaşar Güler'in bir odada rehin tutulduğunu fark ettiğini söylüyor. Savcıya verdiği ifadede şunu söylüyor: "Akar "Oğlum sabah oldu, beni BB ve CB ile görüştürün, bu işi bitirin dedi. 90) (...) Ekip çıkarken karacı tümgeneral hiyerarşide olduğu üzere "emredersiniz komutanım" dedi. Biz Can Kaya ile konuşurken harekat odasındaki Güler'e benzediğini ve elinin bağlı olduğunu söyledim. "2.nin elleri bağlı, 1. başkan burada" diyerek manalı manalı birbirimize baktık" 91) Yaşar Güler: "Odada yalnız kaldım. Konuttaki görevli şahsa 'oğlum hanımefendiye iyi olduğumu söyle ve ÖKK Komutanı Zekai Paşa'yı ara' dedim, telefonda okuduğum '4210 noyu aramasını söyle' dedim. Bir süre sonra Zekai aradı, "Ne yapıyorsunuz, gelip bizi kurtarsanıza" dedim. 92) Yaşar Güler burada odada yalnızken neden dışarı çıkmıyor dersiniz? Akın Paşa "dışarıda silahlı adamlar var" dediği için çıkmadığını söylemiş. Öyle bir tutukluluk ki Zekai Paşa ile görüşüyor ve darbeci olmadığına emin, azarlıyor kurtarın bizi yahu diye. 93) Biraz Abidin Ünal'a çevirelim kafalarımızı. Moda'daki düğünde derdest edilip Akıncı üssüne getirildi, ancak kelepçelenmedi. Abidin Ünal, Akın Öztürk'ten Akıncı Üssüne bakmasını istiyor, ancak kendisi tutuklanıyor, Öztürk tutuklanmıyor. 94) Hava sahasını uçuşlara yasakladığını söyleyen Akar, Abidin Ünal'a bunu neden söylemiyor? Erdoğan enişteden, Abidin Ünal eşinden öğrenmiş darbeyi. Yine Öztürk için "pozisyonundan emin değilim" diyen Akar'a karşı TSK'dan resmi açıklama yapılıp Öztürk için "arabulucu" deniliyor. 96) Bu arada Abdülkadir Selvi'ye konuştu geçen ay Abidin Ünal ve şöyle söyledi: “Meclis’te 15 Temmuz’u araştıran komisyon beni de davet eder diye bekledim. Ama ne hikmetse beni çağırmadılar.” Neden çağırılmadı acaba? 97) Abidin Ünal ile ilgili ilginç bir durum daha var. O gece köprü gibi kritik yerlere "tatbikat var" yalanı ile getirildikleri verilen her ifade ile doğrulanan Yalova'daki HHO öğrencilerini planda yokken ziyaret ediyor Ünal. 98) Bunu pek çok harbiyeli gençten dinledim. Yine de ifadeden örnek vereyim. HHO öğrencisi Ahmet Hamdi Göçer, Silivri'deki duruşmada şöyle söyledi: "O gün için birlik içinde tek olağan dışı durumun Hava Kuvvetleri Komutanı Abidin Ünal'ın denetime gelmesiydi." 99) Öztürk'ün konut astsubayı Keskin anlatıyor, Akın Paşa telefonda "Abidin, sen hala ne arıyorsun düğünde, gelsene" diyor. Düğünün sahibi bile Mehmet Şanver yahu, Eskişehir Muharip Hava Kuvvetleri Komutanı! Hava trafiği başlamadan müdahale edebilecekken düğünde kalıyor. 100) İlk ifadesinde 21.30'da eşinin araması ile darbeyi öğrendiğini söyleyen Abidin Ünal, 13 gün sonra ek ifade veriyor ve bu kez de 19.06'da Hava Harekat Merkezi'nden gelen telefonla öğrendiğini belirliyor. "20.00'da Akar'a ulaşmaya çalıştım, olmadı, bana dönen de yoktu" diyor. 101) İkinci ifadesi askeri teamüllere uygun ama ortada birbirinden farklı iki ayrı ifade var. Peki neden ilk önce eşinden öğrendiğini söyleme gereği duydu Abidin Ünal? Gizlemek istediği bir husus mu vardı acaba? 102) Sonuçta neredeyse tüm üs komutanları düğünde yani, masa yıldızdan görünmüyor. Sonuçta uçuş yasağı tüm üs komutanlarına ulaştı demektir bu, Abidin Ünal'dan mı gizleyecekler? E düğüne 19.30'da katıldım dedi, 19.06'da öğrendiyse düğüne katılım saati de doğru değil o halde. 103) Uçuş yasağı olmuş, bizzat Hulusi Akar olağanüstü durumla ilgili HKMK üzerinden yasağı geçmiş, baya teyakkuz durumunda olup askeri refleks vermek gerekir değil mi? Abidin Ünal düğüne gitmeden bunu öğrendiyse, hangi rahatlıkla karargaha değil de düğüne gitti? 104) Tamam, eşinden öğrenmedin, HKK'sın, 19.06'da uçuş yasağını öğrendin. Peki Hulusi Akar'a "Komutanım bu yasağı neden koydun" diye sormak için niye 1 saat geçmesini bekledin? Henüz Fidan-Akar görüşmesi var o sıra, hiçbir darbeci harekete geçmemiş. Kim seni durduracak? 105) Hadi hep birlikte düşünelim. Biz Hava Kuvvetleri Komutanıyız. Tüm ülke genelinde uçuş yasağı verilmiş. Düğündeyiz, dans müzik filan. Özgün şarkı söyleyecek az sonra :) Bir saat geçmiş Akar'ı aramışız, ulaşamamışız. Ankara'ya gitmiyoruz. Bekliyoruz öyle, derdest ediliyoruz. Daha fazla 106) Düğün sahibi Krg Mehmet Şanver emekli olunca Yenişafak'a röportaj verip şöyle diyor: "Düğün 19.00 gibi başladı ama bizim, en azından benim 21-21.30 sularına kadar ön istihbaratım yoktu. Havacı komutanlar 21.30 gibi öğrendik" Ünal 19.06'da öğrendiyse Şanver'e niye söylemiyor? 107) Öyle ya, Eskişehir kritik. Burada tüm muharip unsurları kontrol edebilen, Şanver'in komutanı olduğu Muharip Hava Kuvveti Karargahı ve harekat merkezi var. Ankara'daki karargah ve harekat merkezi darbecilerdeydi, darbenin karşısındaysan Eskişehir'i niye devreye sokmuyorsun? 108) Şanver'in düğün telaşı denir mi bilmem, diğer komutanların da o saate kadar haberdar olmamasını hayatın olağan akışına aykırı bulmak mümkün ama kesin olan Ünal'ın zamanında bilgi vermeyişi. Görevi ihmal mi denir, başka bir şey mi bilmem. 109) Bence burada en büyük sıkıntı Sayın Akar'da. Genelkurmay Başkanı darbenin istihbaratını almış, MİT müsteşarıyla görüşmüş, uçuş yasağı emrini vermiş, HKK'nı Ankara'ya çağırmıyor. Çünkü HKK'ndan Gnk'a aktarılan bilgilerde (raporda) darbeyi ima eden hiçbir şey yoktu deniyor. 110) Uçuşlarla ilgili bir diğer merak ettiğim husussa şöyle... CB Erdoğan, gün boyunca 104 sorti uçuşunun gerçekleştiğini, darbecilerinse gece boyunca uçurduğu uçak sayısının 31 olduğunu söyledi. Hava Kuvvetleri envanterine göre TSK bünyesinde 240 F16 mevcut. Niye 31 uçak uçtu? 111) Abidin Ünal, ifadesinde gece boyunca Özel Kuvvetler'in Diyarbakır'daki uçak taleplerinin karşılanmadığını söyledi. Peki ÖKK 1. Tugay Komutanı Tuğgeneral Semih Terzi'yi Ankara'ya getiren uçak nasıl havalandı? SEMİH TERZİ'YE İZNİ KİM VERDİ, EMRİ KİM VERDİ? Daha fazla 112) Akıncı 4. Ana Jet Üssü Komutanı Tuğgeneral Hakan Evrim duruşma salonunda yaptığı savunmasında üste yaşananları kendi penceresinden anlattı ve darbe girişimini mantık dışı bulduğunu söyledi. 113) Hakan Evrim'in savunmasından notlar paylaşmak istiyorum: "Tüm meslek hayatım boyunca kazandığım deneyimlere dayanarak söylüyorum, bu darbe girişimi son derece amatörce planlanmış, mantık dışı, TSK teamüllerine aykırı bir garabetler manzumesidir." 114) Hakan Evrim, MİT'in darbeden 14.20'de haberdar olduğunu ve Genelkurmay'a 17.00 sularında haber verdiğine dikkat çekiyor: "Askeri personelin birliklerden çıkmamasını emretmek gibi basit bir önlem alınmıyor ve darbe girişimi önlenmiyor. Pek çok yurttaşımız ölüyor, yaralanıyor 115) Evrim, savunmasında darbenin hükümet tarafından önceden bilindiğini iddia etti: Gece kamyonlar nizamiye önünde askeri düzende tank geçişini önleyecek şekilde yer aldı. Ertesi gün HSYK FETÖ'cü hakim savcıları görüşmek için olağanüstü toplandı. Hazırlık olmadan bu reaksiyon? 116) (...) Ankara Esenboğa Havalimanı'nın kontrol altına alınmadığı, İstanbul Havalimanının kontrol altına alınmaya çalışılması anlamsızdır. Tek yönlü köprüyü kapatmak, darbeye bu saatte başlamak.. Bu TSK'nın planlayacağı bir darbe değildir, başarısız olmak üzere planlanmıştır." 117) Hakan Evrim bir de Moda'daki düğünle ilgili bir soru soruyor: -Düğündeki komutanların yarısı hem darbeden hem FETÖ'den tutuklu. Madem bunlar FETÖ'cü ve FETÖ darbesi yapılıyor, örgüt neden üst komutanlarını düğüne yollamış? 118) Hakan Evrim'in savunmasından haberlere çok da yansımayan ayrıntıları geçmeye çalışıyorum, çünkü Akar, Evrim'in kendisine "Sizi Gülen'le görüştürebiliriz" dediğini söylemiş ve bu da bu darbeye Gülen cemaati tarafından kalkışıldığı söylemini beraberinde getirmişti. 119) Hakan Evrim savunmasında Hulusi Akar'ın bu söylemini reddetti. Kendisine STK, kanaat önderlerinden biriyle görüşmek isterseniz görüştürebilirler dediğini söylediğini, Gülen ile asla irtibatı olmadığını savundu. 120) Bu da Mustafa Barış Avıalan'ın savunmasından: "17/25 Aralık'tan 1.5 yıl sonra Necdet Özel tarafından Cumhurbaşkanı'na arz edilen listenin 1. sırasındaydım. Erdoğan benim alay komutanı olmamı istemiş. Yedi sülalem araştırılmadan atanacağımı düşünüyor musunuz? Ne FETÖ'sü?" 121) Ben ifadelere baktıkça şunu görüyorum. Her askeri FETÖ üyesi olmakla suçlamak gibi bir durum var. Oysa Gülen cemaatiyle hiçbir alakası olmadığı belli olan çok net isimler var mesela. Üstelik yargılama bitmeden ne darbeci olduğu kesin ne FETÖ üyesi. Medya öyle değil ama. 122) Manisa'da 15'i gecesi neler yaşandığını ayrıca anlatacağım zaten size ama mesela Murat Albay'ın Gülenci olduğunu kim iddia edebilir? Savcı Osman Şanal'a karşı karargahı savunmuş, hala Ergenekon'dan yargılanıyor adam. FETÖ'cü diyemeyecekleri için iddianamesi bile yok hala. 123) Ben 15 Temmuz'u, icra edenleri, kandırılanları ve kurgulayanları anlamak, gerçeği öğrenmek istiyorum. O yüzden her ifadeye şüpheyle yaklaşmak durumundayım. Darbeyi eniştesinden haber aldığını söyleyen Cumhurbaşkanı'nın o geceki söylemini politik kabul ederim, delil değil. 124) Özellikle cemaat-AKP işbirliği döneminde kumpas davalarla mağdur edilen bazı isimler bugün iktidardan da aldıkları güçle hoşlarına gitmeyen her söylemi terör faaliyeti çerçevesinde değerlendiriliyor. Ciddiye almayın, her konuda delil görmek isteyin, hep şüpheci olun.