Uzak Yakınlıklar

    Yazan: Sis Etiket: »
    Beğeniler


    23.57.Kadın:
    Eve girince üst baş değişme işini çabucak halledip,balkona çıkıp her gece baktığı pencereye baktı.Ve her zamanki gibi pencerenin karanlık olması yüreğini burktu.İçini çekerek içeri girdi ,gözü bilgisayarına takılmasına rağmen kafasından çıkarmaya çalışarak televizyonu açtı.Televizyon ile minimuma indirdiği ilişkisi bu gece O'nu oyalamayı başarabilirmiydi acaba?Kendisini oyalayamayacağı kesindi,ona rağmen açıp bir kaç kanalda ileri geri dolaştı ve her zamanki gibi düşük gri hücre sayısına göre ayarlanmış bu TV yayınından zarar görmemek adına kapattı.Aslında başına ne geleceğini gayet iyi biliyordu.Biraz daha kendini oyalamaya çalışıp sonra bilgisayarını açacaktı.Msn çevrimdışı kalıp bekleyecekti,belki 1-2 saat,iz aranacaktı.Ve kendisine bir kadeh şarap koyup tam da her gece yaptığı şeyi yapmaya başladı,kendine acı verdiğini bilerek,yapmaktan vaz geçemeyerek,kalbini ne kadar acıtırsa kurtulmasına o kadar yararı olacağını bilerek.Emaile bakmalar,Web surfde aranmalar,arada oyalanmaya çalışmak,oyalanamayıp kalbinin acısını düşünüp o acıyı daha da güçlendirmeye çalışmak.

    00.57.Kadın:
    Biraz yılgın,biraz günlük acı dozunu tamamlamış olmanın rahatlığı,biraz ' az daha kanarsam artık akacak kanım kalmayacak ' düşüncesinin verdiği iç rahatlığı ,akıtamadığı göz yaşları ile nemlenemeyen yüzüne nemlendirici sürmek üzere kalktı,bilgisayarını kapattı,cep telefonunu alarma aldı.Yastığa koyduğu kafasından en son geçen düşünce artık bitmesine az kalmasıydı.

    23.57.Erkek:
    Evine gireceği saati çok iyi bildiği halde kendisini saatlerce dışarda oyalamaya çalışmıştı.Beceremeyip,becerememenin verdiği yılgınlıkla evine döndüğünde ışıkları açmadı.Salona pencereye gidip her gece viskisi eşliğinde saatlerce seyrettiği pencerenin ışıklı insansızlığına baktı yeniden.Bir gece orada o çok özlediği silüeti görebilecekmiydi acaba?Üzerine şortunu giyip salona geldiğinde kedisinin sataşmalarına aldırmadan eli kumandaya gitti.Kendisine hiç hitap etmeyen programlar arasında zapladı durdu bir süre.Cep telefonuna baktı hiç gelmeyeceğini bildiği bir mesajı aranmaya.Korkaklığından korkan bir adamdı.Neden kalkıp,aşağı inip,karşıya geçip o kapıyı çalamıyordu ki?Çaldığında açılmayacağını bilme korkusu mu,yoksa kapının açılması ve artık ait olamayacağı bir yaşamın kanıtını görme korkusu mu.Geçen gün ortak bir arkadaşları söylemişti O'nun başka bir adamla görüldüğünü.Kendisinin yapamadığı şeyi O'nun yapabilmesi öfke mi duyuruyordu yoksa hayranlık mı bir karar verebilseydi...

    00.57.Erkek:
    Yaklaşık bir saattir açık olan bilgisayarında Msn penceresinde o çok sevdiği isimdeki her zamanki gibi gri gözüken ikona baktı .Yanındaki engelleme işaretini kaldırıp kaldırmamayı belki yüz bininci defa tekrar düşündü.Teknolojinin acımasızlıklarından biri içini dağladı tekrar.Son kişisel iletisi,daha doğrusu O kendisini hayatından çıkarmamışken henüz mevcut olan son ileti hala oradaydı."Sensizliğe gitti,dönmeyebilir ". Aslında o zamanlar at gözlüğüyle dolaşmıyor olsa anlayabilirdi bugün gelecekleri noktayı.Ama ahh o ben erkeğim,ben severim,beni sever diye saplanmış kalmış olması var ya.Düşünememişti o zamanlar sevginin zeki bir kadının gözlerini kör edemeyeceğini.Sadece seviyorum sana değer veriyorum demesiyle yetineceğini sanmıştı O'nun.O'na bir yandan aşk namelerini sıralarken bir yandan kendi kişisel pervasızlıklarını yaşamakta bir engel görmemişti.Neydi ki O sonuçta,büyük aşkıydı ama eğlencesi değildi.Eğlenmeli bir adam diye düşünüyordu o zamanlar.Şimdiyse içi kanayarak keşke,keşke yapmasaydım diyebiliyordu ancak giden aşkın ardından.Umutsuz bir şekilde bilgisayarını kapattı,kedinin yemeğini verdi ve viskisinden son yudumunu alıp kendini yatağına attı.

    09.00.Kadın :
    Bu gece uyuyamamanın etkisiyle gereğinden fazla yatakta dönüp durmuş ve gereğinden fazla düşünmüştü.Uykusuz bir gece daha geçmişti,ama bu seferki gecenin bir karar vermesine yardımı olmuştu.Eline telefonunu aldı ve hızlı aramadaki numarayı çevirdi.
    -Ali,merhaba ,Selin ben.Hiç bir şey söylemeden sadece dinle lütfen.Zor ve acı verici bir ilişkiden sonra kendimi toplamadan seninle duygusal bir ilişkiye girmem kendi açımdan bir hata,senin açındansa sana haksızlık idi.Biliyorum,şu anda bunu kabul etmeyeceksin,ama emin ol eğer bunu devam ettirirsek ben yaralanmışlığımın acısını senden çıkaracağım.O yüzden sana söz hakkı vermiyorum ama senin de iyiliğin için benim dediğim olacak.Bitti,lütfen beni arama bir daha.Ben bu kadar kanarken çevremde bana yakın olan herkesi de kanatırım,ve sen bunu hak etmeyen düzgün bir insansın.Bir gün öfken geçince anlayabileceğini biliyorum.Hoşcakal.

    09.00 .Erkek :
    Viskinin de etkisiyle deliksiz bir uykuyla geçen gecenin sabahında,traş olurken düşündükleri onu yeni bir karar vermeye itmişti.Bu kararlılıkla telefonunu eline aldı,rehberde bir süre aradıktan sonra bulduğu numarayı çevirdi.
    -Alo,Sanem merhaba Çetin ben.Canım hangi Çetin olacak hani finansın toplantısında tanışmıştık.Biliyorum seni arayacağım dedim ve aramadım ama çok şey girdi araya.Müsaitsen bu akşam çıkalım mı?Peki yemek olmasın ama yemek sonrası bir içki içelim .Sonra da bana gelir film seyrederiz ne dersin?

    10 Kişi Yorum Yapmış.

    1. yani şimdi bunlar aslında sevgili ve ayrılar..ama kadın yaptığından hüzün duyuyor ve pişmanlık.adam da maşallah yani.doğru mu anlamışım:) eehhh erkek milleti ne diyim...yanlışsam sil yorumu gitsin:))

    2. Ego, gurur, içe dönüklük, korku,
      ön yargılar, yanlış anlamalar ve en önemlisi iletişimsizlik.
      Öyle tanıdık ki...
      Çok güzel anlatmışsın bu buruk hikayeyi.
      Ellerine sağlık, sevgiler...

    3. Sis says:

      Aktifcim bir de bir detay daha var,abla tüm gece uykusuz perişan düşünüp karar veriyor,abi ise gece horuldayıp traş olurken düşünüp karar veriyor sadece:DD

    4. Sis says:

      Asumancım teşekkür ederim,öylesine aklıma gelen kısa bir şeydi işte.Blog sağolsun defter yerine buraya yazıyorum:D

    5. ehh işteee demekki neymişşş...kimseye gerektiğinden fazla değer vermemek gerekirmiş:))gidene bye demek gerekirmiş aslında:)))üzülmek yersiz..

    6. d@phne says:

      oh ya, işte bunun için "iyi ki artık 50lere yaklaştım" diyorum. Gençken daha incinebilir oluyor insan. Yaş ilerleyip deyim yerindeyse "akıl başa geri dönünce" zaten hakeden haketmeyen daha kolay ayırt edilebiliyor. Adam öküz mü, aktif mutfağın da dediği gibi bye bye deyip "bu hayat iyi ki yalnızca benim" düşüncesinin huzuru ile bir süredir ihmal edilen gerçek arkadaşların sıcaklığına bırakabiliyor insan kendini. Yaşasın yaşlanmak :))

    7. Ne guzel memleket yahu... Hanimlar yaziyor, hanimlar yorum yapiyor. :)

      "Iletisimsizlik" guzel bir ozet olmus... Bir de kadin-erkek arasindaki dogal karakteristik farklar diyelim.

    8. Sis says:

      kırmızı adam,
      beyler fikir beyan etti de yok mu dedik:D

    9. Devamı yok mu ya merak ediyorum adama bak hem suçlu hem güçlü bu mu duyduğu pişmanlık kız bile daha pişman yahu

    10. Sis says:

      ahahah uzmanamatör
      erkek işte ne yapcan:DD

    Siz de Yorum yapın