Hişşş Bir Ocak,
Biliyorum nasıl kıskandığını.Ben de her gün gibi bir günüm diyorsun içten içe.Ben de 24 saatim,benim de dakikalarım var,ben de güneş doğduruyor ve batırıyorum.Niye benle ilgilenmiyorsunuz deyip hep 31 Aralığa suç buluyorsun.Sen de haklısın aslında anacım.Bak ama işin gerçeği şu.Biz iki ayaklı ve zeka bahşedilmiş memeli türü olup kendimizi çağ gereğince sosyal kurallara indeksleyip yaşıyoruz.Tüm görsel etkileyici unsurlar bize 31 Aralıkta eğlen diye dayatıyor.
Sen kıskanma 31 Aralık gününü,o da kendi şahsına özgü bir özellikte.Bana kalsa sen çok daha ayrısın.Yıllar önce,işim şimdiki gibi gece sabaha kadar çalışmamı gerektirmediği zamanlarda,ben 1 Ocak sabahı güne güzel bir şekilde uyanmayı tercih ederdim.Ne bileyim Hisarda kahvaltı ederdim sabah 8 de.Veya Sultanahmete giderdim geceden kalan izleri görmeye.Ya da Bebek sahilinde yürürdüm çöpçüler ve yemek arayan köpeklerle.
Bir şey diyeyim mi yılın ilk günü 1 Ocak,sanki o zamanlarda yeni yılla sayende daha iyi anlaşıyorduk.
Ben seni önceki günden daha fazla seviyorum 1 Ocak.Bana bitişleri değil de başlangıçları hatırlatıyorsun.Bu sabah senle saat 06.10 civarlarında buluşabildim,ama emin ol bir başlangıç yapacağım senle.
Sevgilerle 1 Ocak,yeni başlangıçların,yeni umutların kapısı olacaksın.Bana ve isteyen herkese...
Biliyorum nasıl kıskandığını.Ben de her gün gibi bir günüm diyorsun içten içe.Ben de 24 saatim,benim de dakikalarım var,ben de güneş doğduruyor ve batırıyorum.Niye benle ilgilenmiyorsunuz deyip hep 31 Aralığa suç buluyorsun.Sen de haklısın aslında anacım.Bak ama işin gerçeği şu.Biz iki ayaklı ve zeka bahşedilmiş memeli türü olup kendimizi çağ gereğince sosyal kurallara indeksleyip yaşıyoruz.Tüm görsel etkileyici unsurlar bize 31 Aralıkta eğlen diye dayatıyor.
Sen kıskanma 31 Aralık gününü,o da kendi şahsına özgü bir özellikte.Bana kalsa sen çok daha ayrısın.Yıllar önce,işim şimdiki gibi gece sabaha kadar çalışmamı gerektirmediği zamanlarda,ben 1 Ocak sabahı güne güzel bir şekilde uyanmayı tercih ederdim.Ne bileyim Hisarda kahvaltı ederdim sabah 8 de.Veya Sultanahmete giderdim geceden kalan izleri görmeye.Ya da Bebek sahilinde yürürdüm çöpçüler ve yemek arayan köpeklerle.
Bir şey diyeyim mi yılın ilk günü 1 Ocak,sanki o zamanlarda yeni yılla sayende daha iyi anlaşıyorduk.
Ben seni önceki günden daha fazla seviyorum 1 Ocak.Bana bitişleri değil de başlangıçları hatırlatıyorsun.Bu sabah senle saat 06.10 civarlarında buluşabildim,ama emin ol bir başlangıç yapacağım senle.
Sevgilerle 1 Ocak,yeni başlangıçların,yeni umutların kapısı olacaksın.Bana ve isteyen herkese...
.jpg)
Lafı klavyemden aldın Sishyphos. Ben de tam böyle bir şeyler yazacaktım bu gün. 31 Aralığı yolcularken yaşadığımız coşkudan çok fazlasını 1 Ocağin gelişi hakediyor. Esas törenlerle karşılamamız,bizi mutlu etmesini sağlamak için onu şımartmamız, en güzel yerlere oturtmamız gerekiyor. O bizim temiz, narin, beyaz, bakire kızımız. Sessiz sedasız evlerimize girmiş oturuyor.Biz ne yapıyoruz, muhtemelen hâlâ horul horul uyuyoruz.
Sen davranır mısın benden önce, ben de postumu buraya sererim pardon yazarım böyle:)))
Tekrar mutlu yıllar diyor, sevgiyle öpüyorum...
Önceki gün olgunluğu ve yıpranmışlığıyla ağır yükler taşıyordu sırtında, şimdi getirip attı tüm ağırlıklarını yeni doğanın yamaçlarına.Kendi gidip kayboldu sınırlı sonlu yolculuğunda.Kalan tortular kaldı temizlenmek üzere yeni yıla.Onun için ben de başını okşuyorum yeni yılın seni seviyorum diye diye.
Bir ocak hayatı durdurmak için planlanmış bir gündür sanki degil mi gerçekten.. Koca bir yılın yorgunluğunu taşır omuzlarında.. Geçmiş günlerin devir/açılış fişidir o.. Merhabdan ziyade, kalanları getir denir ona.. Merhaba 2 ocakdır daha çok.. çok haksızlık edilir bu bir ocağa gerçekten.. :) fasulye