Ne kadar çok şeye " hayır " demek zorunda kalıyoruz hiç düşündünüz mü? Hem de ne kadar ıvır zıvır şeye. Mesela bu gün sabahtan beri hayır demek zorunda kaldıklarımı anlatayım size.
Telefon rehberine dahi kaydettirmediğim cep telefon numaram nasıl bu kadar çok bilinmedik firma ve insanın eline geçebiliyor şaşırıyorum bazen. İşte sabahtan beri hem cep hem sabit telefonumdan arayıp da bana hayır dedirtenler:
İki ayrı banka arayıp ( ki çalışmadığım bankalar ) bana kredi kartı satmaya çalıştı.
Yine bir banka arayıp bana özel emeklilik satmaya çalıştı.
Bir sigorta firması arayıp sağlık ve özel emeklilik sigortası satmaya çalıştı. İstemiyorum çünkü ikisi de var dediğimde telefonun ucundaki arkadaşın cevabı ise koparmaya yetti, " Olsun bi de bizden yaptırın" .Öeerhhh o ne be!
Oğlumun okulunda bile kayıtlı olmayan cep telefonu numaramdan nasılsa (!) beni bulmayı başarmış olan iki ayrı dershane arayıp bana oğlum için deneme sınavı ve kurs satmaya kalktı.
Kendi adıma kayıtlı olmayan sabit hatlı ev telefonumdan arayan TTnet, hat sahibi olmadığımı öğrendiği halde bana bir sabit hatlı telefon paketi satmaya kalktı.
Nedir, kimdir bilmediğim, şimdiye kadar sadece cep hattıma " şu ödülü kazandınız arayın, bilmemne veriyoruz size bize ulaşın " mesajlarıyla taciz eden firma ya da şahıs sonunda sesli olarak aramayı da başardı.Siz kimsiniz sorumu inatla geçiştirip suratına telefon kapattırdı.
Yıllar önce aldığım ve hala çok severek dinlediğim jazz DVD kolleksiyonumu aldığım firma bana aynı paketi inatla tekrar satmaya çalıştı. Var olduğunu, hatta onlardan aldığımı söylemem telefonun diğer ucundaki o oksijen israfı hanım kızın algısına ulaşamadı sanırım ki yine yüzüne kapatmak zorunda kaldım.
İş hayatında ağzımdan çıkan hayırların ise haddi hesabı yok. Ucuz ve taklit malı satmaya çalışanlar, daha önce deneyip de satış grafiğinden memnun kalmadığım için raftan çıkardığım ürünleri tekrar bana itirazlarıma rağmen kakalamaya çalışanlar, kalitesiz üretim yüzünden beni müşterimle karşı karşıya bırakmaları sebebiyle artık çalışmadığım üretici firmalar, hangi birini anlatayım ki. Bir günlük çalışma hayatımda ağzımdan en çok bunlara hayır çıkıyor sanırım.
Peki, hadi bunlar normal diyelim. Bir gün içinde bu kadar çok o kelimeyi telaffuz edince kotanız doluyor. Eve geldiğinizde artık ağzınızdan çıksın istemiyorsunuz. Olabiliyor mu? HAYIR!!! Neden, çünkü çocuğunuz habire sınırlarınızı zorlamaya çalışıyor.
- Oğlum hadi kapat artık o bilgisayarı.
+ Ama yaa dur daha 25 dakikası var seyrettiğim şeyin ( dikkatinizi çekerim, 10 ya da 5 değil, tam 25 dakika. Yani yeni başlanmış seyredilmeye)
- La eşek sıpası, yeni başlamışsın demek, kapat, kaçmıyor ya yarın seyredersin.
+ Ama anneeee...
- Hayır oğlum !!!
Hadi biri çocuktur, öbürü satıcıdır, beriki esnaftır. Var yani bir mazeretleri. Ee abi bari hayatımdaki yetişkinler bana hayır dedirtmesin. Olmazzzzz, onların nesi eksik de mi. Hayırdan paylarını alacaklar illa.
Diyeceğim, siz yetişkinler; "hayır" ı hissedebiliyorsanız gidin, size hayır dememe izin vermeyin. Beni soğutuyor, sizi ise yerle yeksan ediyor gözümde. Hatta hayal bu ya; zorlayın kendinizi, belki de hep evet diyebileceğim bir şekliniz vardır.
Telefon rehberine dahi kaydettirmediğim cep telefon numaram nasıl bu kadar çok bilinmedik firma ve insanın eline geçebiliyor şaşırıyorum bazen. İşte sabahtan beri hem cep hem sabit telefonumdan arayıp da bana hayır dedirtenler:
İki ayrı banka arayıp ( ki çalışmadığım bankalar ) bana kredi kartı satmaya çalıştı.
Yine bir banka arayıp bana özel emeklilik satmaya çalıştı.
Bir sigorta firması arayıp sağlık ve özel emeklilik sigortası satmaya çalıştı. İstemiyorum çünkü ikisi de var dediğimde telefonun ucundaki arkadaşın cevabı ise koparmaya yetti, " Olsun bi de bizden yaptırın" .Öeerhhh o ne be!
Oğlumun okulunda bile kayıtlı olmayan cep telefonu numaramdan nasılsa (!) beni bulmayı başarmış olan iki ayrı dershane arayıp bana oğlum için deneme sınavı ve kurs satmaya kalktı.
Kendi adıma kayıtlı olmayan sabit hatlı ev telefonumdan arayan TTnet, hat sahibi olmadığımı öğrendiği halde bana bir sabit hatlı telefon paketi satmaya kalktı.
Nedir, kimdir bilmediğim, şimdiye kadar sadece cep hattıma " şu ödülü kazandınız arayın, bilmemne veriyoruz size bize ulaşın " mesajlarıyla taciz eden firma ya da şahıs sonunda sesli olarak aramayı da başardı.Siz kimsiniz sorumu inatla geçiştirip suratına telefon kapattırdı.
Yıllar önce aldığım ve hala çok severek dinlediğim jazz DVD kolleksiyonumu aldığım firma bana aynı paketi inatla tekrar satmaya çalıştı. Var olduğunu, hatta onlardan aldığımı söylemem telefonun diğer ucundaki o oksijen israfı hanım kızın algısına ulaşamadı sanırım ki yine yüzüne kapatmak zorunda kaldım.
İş hayatında ağzımdan çıkan hayırların ise haddi hesabı yok. Ucuz ve taklit malı satmaya çalışanlar, daha önce deneyip de satış grafiğinden memnun kalmadığım için raftan çıkardığım ürünleri tekrar bana itirazlarıma rağmen kakalamaya çalışanlar, kalitesiz üretim yüzünden beni müşterimle karşı karşıya bırakmaları sebebiyle artık çalışmadığım üretici firmalar, hangi birini anlatayım ki. Bir günlük çalışma hayatımda ağzımdan en çok bunlara hayır çıkıyor sanırım.
Peki, hadi bunlar normal diyelim. Bir gün içinde bu kadar çok o kelimeyi telaffuz edince kotanız doluyor. Eve geldiğinizde artık ağzınızdan çıksın istemiyorsunuz. Olabiliyor mu? HAYIR!!! Neden, çünkü çocuğunuz habire sınırlarınızı zorlamaya çalışıyor.
- Oğlum hadi kapat artık o bilgisayarı.
+ Ama yaa dur daha 25 dakikası var seyrettiğim şeyin ( dikkatinizi çekerim, 10 ya da 5 değil, tam 25 dakika. Yani yeni başlanmış seyredilmeye)
- La eşek sıpası, yeni başlamışsın demek, kapat, kaçmıyor ya yarın seyredersin.
+ Ama anneeee...
- Hayır oğlum !!!
Hadi biri çocuktur, öbürü satıcıdır, beriki esnaftır. Var yani bir mazeretleri. Ee abi bari hayatımdaki yetişkinler bana hayır dedirtmesin. Olmazzzzz, onların nesi eksik de mi. Hayırdan paylarını alacaklar illa.
Diyeceğim, siz yetişkinler; "hayır" ı hissedebiliyorsanız gidin, size hayır dememe izin vermeyin. Beni soğutuyor, sizi ise yerle yeksan ediyor gözümde. Hatta hayal bu ya; zorlayın kendinizi, belki de hep evet diyebileceğim bir şekliniz vardır.
.jpg)
Son zamanlarda, özellikle bankaların limit arttırma ve kredi verme teklifleri çok artti. Bir de Dijitürkün bitmek bilmeyen yeni paket önerileri bezdiriyor insanları.
Ben de sana hayır dedirteyim. :)) Bayramda bize gelsene :))
"Hayır" sözcüğünü benim kadar zor söyleyen biri için bu hayır'ları söylemek beni de çok yoruyor.
Tam bir aydır internetimi değiştirmek için uğraşıyorlar.
@Asumancığım,
Dumanla heberleşme yöntemini pratikleştirmeye uğraşıyorum bu aralar. bekleyin beni, herkesi huzura erdireceğim:D
@D@phne,
Bu dediğine şiddetle ve sonsuza kadar " hayır" bunu biliyorsun. Bu bayramda olmaz:D
@ yaşamın Kıyısında,
Bak dedirte dedirte bir gün kolay hayır demeni sağlıyorlar emin ol.
ben amuda kalkarak başlıyorum şekil denemelerine
@adsız,
Anlamadım ama sanki iyi bir şey de demedin:S