Bir gün bilgisayarınızın başına oturup tarayıcınızı açtığınızda kocaman siyah harflerle yazılmış " YASSAH HEMŞERİM" yazısını görmeye ne kadar yakınsınız biliyormusunuz? Bundan 6-8 ay ya da daha uzunca bir süre önce Youtube yasaklanmasına dolaylı olarak giren Google hizmetleri sayesinde bloglara erişimde yaşanan zorluklar daha akıldan çıkmadan şu anda 25 .02.2011 tarihinden beri çok fazla kullanıcının farkında olmadığı yeni bir yasaklama olayı gündemde.
Geçtiğimiz cuma günü Superonline firması üzerinden internet hizmeti alan kullanıcılar bölgesel olarak yayılan bir şekilde blogspot.com uzantılı adreslere erişememeye başladılar. Cumartesi günü bu olay hızla yayılmaya başlayınca Google destek yardım forumu da imdat sesleriyle dolmaya başladı tabii. Akşam saatlerinde destek forumunda benim de içinde olduğum sayımız 20 civarı ancak olan bir kaç kişi olayın sadece Superonline firmasından internet desteği alanları kapsadığını fark ettik ve geçisi de olsa DNS ayarlarıyla bu sorunun aşılabildiğini gördük. Pazar günü o zamana kadar sorunun kendisinden kaynaklı olmadığını iddia eden Superonline da sorunun kendisi kaynaklı olduğunu kabullendi ve gerekeni yapmaya çalışıyorz cevabını vermeye başladı kullanıcılara.
Pazartesi sabahına gelindiğinde ise sitelere erişememe sorunu sadece blogspot.com uzantılı siteleri geçip; alan adı üzerinde olan ama blogger alt yapısını kullanan siteleri de resimlerini görüntülememe şeklinde etkilemeye başladı. Bu arada yine bölgesel olarak Turkcel 3G bağlantıları da aynı erişememe sorununu yaşamaya başladı. Ve sorun ilerleyip Superonline üzerinden erişilmeye çalışılan çoğu blogspot sitesinde ne mahkeme adı ne karar numarası olan, sadece " Bu site mahkeme kararıyla kapatılmıştır " yazısı ve bir hakim tokmağı resmi görüntüsü çıkmaya başladı.
Şu ana kadar gerek Google gerek Telekom gerek Superonline resmi bir açıklama yapmadı. Ama teknik müşteri hizmetini arayan bazı kullanıcılara Superonline görevlilerinin Diyarbakırda bir mahkemeden blogspot için kapatma kararı alındığını sorunun bundan kaynaklandığını söyledikleri rivayeti var. Tabii ki o zaman o nasıl usülsüz bir kapatma yazısıdır sorusuna cevap veremiyorlar. Ve TTnet kullanıcılarının da bölgesel olarak etkilenmeye başladığı duyumları destek forumlarına düşmeye başladı.
Çok kısa bir zaman önce gerçekleşmiş bir olayın akla gelmemesi imkansız oluyor tabii. 5.02.2011 tarihinde Radikal ve Cumhuriyet gazetelerinde çıkan haberde de okuyabileceğiniz gibi artık bloggerlar da alii devletimizin üst düzey görevlileri tarafından dava ediliyor. Komplo teorilerini pek sevmesem de bu kadar yakın zamanda gerçekleşen bir blogger yasaklaması aklıma kötü şeyler getiriyor açıkçası.
Eğer TTnet kullanıcısı iseniz henüz farkında olmadığınız bu yasaklama emin olun aslında sizi de etkiliyor. Hiç bir Superonline kullanıcısı blogunuza erişim sağlayamıyor şu anda. Onu bırakın, sadece yemek tarifi veren veya kişisel gündelik hayatını yazan bir blogger olsanız bile bu kullanıcılar blogunuza giriş yapmaya çalıştıklarında sizin mahkeme kararı ile yasaklandığınızı okuyorlar sadece. Misal benim günlük hiti 3000 dolaylarında olan oyun bloglarımdan birinin hiti anında 1200 civarlarına düştü. Ben söz konusu değilim ama blogspotta açtıkları siteleri üzerinden parasını kazanan, ticaret yapıp gelir elde eden insanlar da var bu ülkede. Yaptığı kurabiyelerini pastalarını sitesi üzerinden satıp evine üç beş kuruş gelir eklemeye çalışan ; ya da evinin tüm para kaynağı blogspot üzerinden yaptığı işine bağlı olan insanlar var. Ajitasyon yapmaya çalışmıyorum ama herhangi bir resmi açıklama ve yasal bir dayanak olmadan böyle kararların alınıp duyurmaya bile gerek görülmeden uygulamasına geçildiği bir ülkede yaşamak bazen canımı yakıyor.
Neyimize bizim internet? Twitter yerine dumanla haberleşme; Friendfeed yerine güvercin kullanma; Facebook yerine davullarla iletişim varken. Yol yakınken hepimiz mors alfabesini bi hatırlasak mı ki blogger dostlar?
“Önce komünistleri götürdüler, sesimi çıkarmadım çünkü komünist değildim./ Sonra sosyalistleri götürdüler, sesimi çıkarmadım çünkü sosyalist değildim./ Sonra sendikacıları götürdüler, sesimi çıkarmadım çünkü sendikacı değildim./ Sonra Yahudileri götürdüler, sesimi çıkarmadım çünkü Yahudi değildim./ Sonra beni götürmeye geldiler, benim için sesini çıkaracak kimse kalmamıştı.”
(„Als die Nazis die Kommunisten holten, habe ich geschwiegen, ich war ja kein Kommunist.
Als sie die Gewerkschafter holten, habe ich geschwiegen, ich war ja kein Gewerkschafter.
Als sie die Sozialisten einsperrten, habe ich geschwiegen, ich war ja kein Sozialist.
Als sie die Juden einsperrten, habe ich geschwiegen, ich war ja kein Jude.
Als sie mich holten, gab es keinen mehr, der protestieren konnte.“)
Geçtiğimiz cuma günü Superonline firması üzerinden internet hizmeti alan kullanıcılar bölgesel olarak yayılan bir şekilde blogspot.com uzantılı adreslere erişememeye başladılar. Cumartesi günü bu olay hızla yayılmaya başlayınca Google destek yardım forumu da imdat sesleriyle dolmaya başladı tabii. Akşam saatlerinde destek forumunda benim de içinde olduğum sayımız 20 civarı ancak olan bir kaç kişi olayın sadece Superonline firmasından internet desteği alanları kapsadığını fark ettik ve geçisi de olsa DNS ayarlarıyla bu sorunun aşılabildiğini gördük. Pazar günü o zamana kadar sorunun kendisinden kaynaklı olmadığını iddia eden Superonline da sorunun kendisi kaynaklı olduğunu kabullendi ve gerekeni yapmaya çalışıyorz cevabını vermeye başladı kullanıcılara.
Pazartesi sabahına gelindiğinde ise sitelere erişememe sorunu sadece blogspot.com uzantılı siteleri geçip; alan adı üzerinde olan ama blogger alt yapısını kullanan siteleri de resimlerini görüntülememe şeklinde etkilemeye başladı. Bu arada yine bölgesel olarak Turkcel 3G bağlantıları da aynı erişememe sorununu yaşamaya başladı. Ve sorun ilerleyip Superonline üzerinden erişilmeye çalışılan çoğu blogspot sitesinde ne mahkeme adı ne karar numarası olan, sadece " Bu site mahkeme kararıyla kapatılmıştır " yazısı ve bir hakim tokmağı resmi görüntüsü çıkmaya başladı.
Şu ana kadar gerek Google gerek Telekom gerek Superonline resmi bir açıklama yapmadı. Ama teknik müşteri hizmetini arayan bazı kullanıcılara Superonline görevlilerinin Diyarbakırda bir mahkemeden blogspot için kapatma kararı alındığını sorunun bundan kaynaklandığını söyledikleri rivayeti var. Tabii ki o zaman o nasıl usülsüz bir kapatma yazısıdır sorusuna cevap veremiyorlar. Ve TTnet kullanıcılarının da bölgesel olarak etkilenmeye başladığı duyumları destek forumlarına düşmeye başladı.
Çok kısa bir zaman önce gerçekleşmiş bir olayın akla gelmemesi imkansız oluyor tabii. 5.02.2011 tarihinde Radikal ve Cumhuriyet gazetelerinde çıkan haberde de okuyabileceğiniz gibi artık bloggerlar da alii devletimizin üst düzey görevlileri tarafından dava ediliyor. Komplo teorilerini pek sevmesem de bu kadar yakın zamanda gerçekleşen bir blogger yasaklaması aklıma kötü şeyler getiriyor açıkçası.
Eğer TTnet kullanıcısı iseniz henüz farkında olmadığınız bu yasaklama emin olun aslında sizi de etkiliyor. Hiç bir Superonline kullanıcısı blogunuza erişim sağlayamıyor şu anda. Onu bırakın, sadece yemek tarifi veren veya kişisel gündelik hayatını yazan bir blogger olsanız bile bu kullanıcılar blogunuza giriş yapmaya çalıştıklarında sizin mahkeme kararı ile yasaklandığınızı okuyorlar sadece. Misal benim günlük hiti 3000 dolaylarında olan oyun bloglarımdan birinin hiti anında 1200 civarlarına düştü. Ben söz konusu değilim ama blogspotta açtıkları siteleri üzerinden parasını kazanan, ticaret yapıp gelir elde eden insanlar da var bu ülkede. Yaptığı kurabiyelerini pastalarını sitesi üzerinden satıp evine üç beş kuruş gelir eklemeye çalışan ; ya da evinin tüm para kaynağı blogspot üzerinden yaptığı işine bağlı olan insanlar var. Ajitasyon yapmaya çalışmıyorum ama herhangi bir resmi açıklama ve yasal bir dayanak olmadan böyle kararların alınıp duyurmaya bile gerek görülmeden uygulamasına geçildiği bir ülkede yaşamak bazen canımı yakıyor.
Neyimize bizim internet? Twitter yerine dumanla haberleşme; Friendfeed yerine güvercin kullanma; Facebook yerine davullarla iletişim varken. Yol yakınken hepimiz mors alfabesini bi hatırlasak mı ki blogger dostlar?
“Önce komünistleri götürdüler, sesimi çıkarmadım çünkü komünist değildim./ Sonra sosyalistleri götürdüler, sesimi çıkarmadım çünkü sosyalist değildim./ Sonra sendikacıları götürdüler, sesimi çıkarmadım çünkü sendikacı değildim./ Sonra Yahudileri götürdüler, sesimi çıkarmadım çünkü Yahudi değildim./ Sonra beni götürmeye geldiler, benim için sesini çıkaracak kimse kalmamıştı.”
(„Als die Nazis die Kommunisten holten, habe ich geschwiegen, ich war ja kein Kommunist.
Als sie die Gewerkschafter holten, habe ich geschwiegen, ich war ja kein Gewerkschafter.
Als sie die Sozialisten einsperrten, habe ich geschwiegen, ich war ja kein Sozialist.
Als sie die Juden einsperrten, habe ich geschwiegen, ich war ja kein Jude.
Als sie mich holten, gab es keinen mehr, der protestieren konnte.“)
.jpg)
.jpg)
Doğrusu çok korktum. Sabah kalkar kalkmaz daha yüzümü bile yıkamadan neyin düğmesine basacam ben?
Her gun hayal kirikligi yaratan bir gelismeyle uyaniyoruz. Yazik oluyor...
@Asuman,
Bir gün açacaksın işte düğmesine basıp, devlet nereye girmene izin veriyorsa ( İran hesabı) ancak o sitelere girebileceksin :)
@Damla,
Canım ülkeme yazık oluyor olmasına da ,sanırım artık çok geç kalındı her şey için.
55 yaşındayım 14 yaşımdan beri özgürlüklerim için mücadele veriyorum. Genede veriyorum. Hiç umudumu kaybetmedim. Çünki insan olduğumun bilincindeyim ve tüm özgürlükleri sırf bu nedenle hakediyorum.
Tüm bu yasaklama meraklılarının kendilerinin insan olduğunu unuttuklarını farzederek onlar adına kendileri için üzüntü duyyorum.
Birgün sıra kendilerine geldiğinde malesef tavır alacak kimseyi bulamıyacaklar. Önce kendi vicdanlarının sona başkalarına yaptıkları vicdansızlıkların, kabusları içinde kaybolacaklar.
Son cümlene katılıyorum Bozom.Devran illa döner bir gün.
Ama senin aksine ben umudumu kaybettim bile. Bi cacık olmaz bu ülkeden artık.