Son zamanlarda NTV 'de 2 programı hiç kaçırmadan izliyorum.. .Bunlardan birincisi bana göre son derece yakışıklı bir adamın sunduğu 'Doğa'da Tek Başına'... Aslında ilk bölüm de itiraf etmem gerekirse programın içeriği nedir ,bu adam ne anlatır hiç ilgimi çekmedi diyebilirim, tamamiyle karşımda duran adama kilitlenmiş durumdaydım. Adı Serdar Kılıç olan bu acaip şahsiyet beni gerçekten çok etkilemişti. Derken 'ya bu ne anlatıyor acaba' kısmına geçebildi bünyem ve o an farkettim ki abi ( abi demek zorundayım evliymiş:D )bir böceği ağaçtan alıp canlı canlı kafasını koparıp yemeğe başladı. Bu tarz bir program sanırım National Geographic'de vardı ve hiç içim kaldırmadığı için bakmamıştım ama işin içinde Serdar Kılıç olduğu için bazı sahnelerde gözlerimi kapatarak programı hiç sektirmeden izlemeye aldım. Sonra kimdir bu, nerden gelmiş, delimidir, sonra bu kadar da yakışıklı olunurmu canım gibi sorular kafama hücum edince araştırdım. İşte nette bulduğum bilgilerden bir bölüm...
NTV'de yayınlanan programda, dağcılık, arama kurtarma, dağ bisikleti, kano, rafting, ilk yardım ve binicilik konularında uzman bir sporcu olan ve ABD'nin ünlü arama kurtarma ekibi First Special Defence'ten eğitim almış olan Serdar Kılıç yemek ve su olmadan kendini doğaya vuruyor. Programin konsepti; zor doğa koşullarında hayatta kalma ipuçları vermenin yanı sıra doğa ve çevre bilincini de arttırmak. Kendileri yapımcılığının yanı sıra, sertifikalı hayatta kalma uzmanıymış birde...İnsan mı doğaya hükmeder, doğa mı insana gibi sorulara birebir uygulamalı cevaplar veren abimiz, sadece bir bıçakla atalardan kalma barınma, yiyecek, su bulma, ateş yakma yöntemlerini gösteriyor. Böğürtlen yaprağı, bal arılarının konduğu bitkiler, karınca larvası, kurbağa ve yılan yiyiyor, sazlıklardan kamışla su süzüp içiyor. Kimi zaman kuru dal parçalarını bir birine sürterek, kimi zaman da çakmak taşıyla mantar tutuşturarak ateş yakıyor.
Sözün kısası genelde yediği içtiği beni çok ilgilendirmese de :D programı izlemenizi öneriyorum...
Sözün kısası genelde yediği içtiği beni çok ilgilendirmese de :D programı izlemenizi öneriyorum...
2. programsa yine aynı kanalda Tuncel Kurtiz'in sunduğu 'tuncel ve dostları'...Daha 1. bölümden itibaren insanda 'derhal pılıyı pırtıyı toplayıp köye taşınmalıyım' isteği uyandıran sıcacık müthiş harika bir sohbet programı. 75 yaşını aşmış bu olağanüstü insanın içindeki çocuğu bize birebir yansıtmasına ben hayran kaldım.
Program, Kurtiz'in gelen konuklarını kendi mekanı olan Zeytinbağı'nda ağırlamasıyla başlıyor. Köyü geziyorlar,bazen adını bile duymadığımız otlarla yapılan salataları yemekleri yiyorlar. Gelen konuklarla paylaştıkları anılar anlatılıyor sohbette. Hiç yanından ayırmadığı köpeği ile gezdiği yerleri, anlattığı minik hikayeleri, arada bir o güzelim sesiyle okuduğu şiirleri dinlerken birde bakıyorumki programın sonuna gelinmiş bile...
Program, Kurtiz'in gelen konuklarını kendi mekanı olan Zeytinbağı'nda ağırlamasıyla başlıyor. Köyü geziyorlar,bazen adını bile duymadığımız otlarla yapılan salataları yemekleri yiyorlar. Gelen konuklarla paylaştıkları anılar anlatılıyor sohbette. Hiç yanından ayırmadığı köpeği ile gezdiği yerleri, anlattığı minik hikayeleri, arada bir o güzelim sesiyle okuduğu şiirleri dinlerken birde bakıyorumki programın sonuna gelinmiş bile...
Evet paylaşmak istediğim 2 programdı bunlar. 1.sini izleyin ama unutmayın enişteniz oluyor kendileri, 2. program ise size kendinizi biraz kötü hissettiriyor. Çünki size hayatta neleri hala ıskalamaya devam ettiğinizi gözünüzün içine baka baka sokturuyor.
cnm teşekkür ederim.
bulmuşun güzel abiyi :)))
yılan mılan yiyor ama tip süper.sözlükten bir alıntıyla bu yorumumu kapatıyorum :DD
"sen bizim ekrana geldin geleli canım
bizde ne akıl kaldı ne de fikir bittik.
o endam eda nedir öyle hey yavrum
kaç yıllık arkadaşlar birbirimizi sattık."
ya nisbet yapmak gibi olmasın ama ben onlardan biriyle 22 senedir evliyim. adam çok yakışıklı, her tür koşulda hayatta kalır seni de kurtarır türünden bir komando. ilk tanıştığımızda "sen gerçekten yılan,böcek filan yiyerek mi yaşıyorsun?" diye sormuştum. O da "eğer mümkünse normal yemeği tercih ederim" demişti gülerek. :))
eniştem diye demiyorum ama bi tanedir daphın kocası.komando komando :D
şöyle değiştireyim yukardaki şiiri...
sen benim ekrana geldin geleli canım
bende ne akıl bıraktın nede fikir
o boy o baklavalar nedir be canım
başka bir abi görünce diyorum....
(biraz içkiyi kaçırınca bu çıktı ortaya :D )
ah ormanlıkkkk ormanlık olalııııı
hic görmedii böyle baklava vücuttttt
böcük yiyorummm askındannnnn
kalmadı arıyaa gerekk sen basını dik tuttttt
:D:D:D
adonis diyorum .kesin vardır sebil adonisleri:D
sevgili kızım;yılar yıllar sonra sana bir baba buluyorum,hemde üzerine başka baba tanımadan..yani bilemiyorum bu yaklaşımın,bu bakış açın,bu laflar,arılar-marılar...
(la burda bile sapukluk diz boyuya :D )
aaahhhh bi börek açan olsa da yesek :D
evet anne , ama ne yazik ki sen beni cok erken dourduundan, senin hoslastıgın irkeklerden ben de hoslasabiliyorum:D eee ben daa cıtır olduma gore, serda olsa olsa senin damadın olar:D:D
ama anne sindik hatırladım bis senlen bi anlasma yapmıstık. ' ilk gören kapar ' annasması dolayısıynan ilk sen gorduunden sana bırakıyorum, bu kıyamı da unutma:D:D
işte kızımın anneden aldığı o eşsiz,yüce vs.vs.vs karakter. :D
Tuncel Kurtiz'in programını ben de çok beğendim, aslında denk getirirsem kaldığı yerde bir de oteli varmış sanırım ona da gitmek istiyorum.
@ Ata İsmet,
bahsettiğiniz otelin bilgilerine buradan ulaşabilirsiniz