Düşünün ki o çok doğmasını istediğiniz bebek özürlü doğdu.Biliyorum çok acı bir konu başlangıcı bu.
Ama bu beklenen bebekteki hayallerden başlayıp konuyu başka yere taşıyacağım.
Ne büyük bir 'eza'dır ebeveyne o özürlü çocuk.Sevmemeyi başaramayacağın ve her temasında canından
can götüren.Ebeveyn hep kendini suçlar ilk başlarda.Ben karnımda ölen bebeklerimde yaptım.
Doktorlar buna doğal seleksiyon derler.Yaşamaması daha hayırlı olan bozuk organizmayı bedenin
reddetmesi diyorlar.Gel de onu karnında büyütene anlat.
Peki diyelim ki risklerine rağmen o bebek bir savaşçı idi ve doğdu.Sağ salim olduğunu anlayabilene kadar
geçen zaman ebeveyne eziyet değilmidir?Hatta bazı bilinçsizler o kan bağını,o evlat sevgisini
yaşamayıp göz ardı edebilir mi bebeklerini?
Esas konuma döneyim.Biliyorum sağlıklı ve hatta fazla sağlıklı ve zeki bir çocuk sahibi olurken
söylemek acımasızlık.Ama sevmediğim insanların bu tarz çok acı veren sorunları olduğunda
istemeden 'bak ne yaptı ki cezasını buldu' diye düşünmemi engelleyemiyorum.Farkındayım,ebeveynin kötülüğünün
kefaretini bebekler ödememeli.Ama engel olamıyorum. Bu da benim kişisel defectim:(
GİTTİK/GEZDİK/GELDİK 6-ANTWERP
-
Belçika'yı Brugge ile sınırlı bırakacağımızı düşünmediniz umarım 😀 Kız
kardeş Jules Verne'nin romanlarından aklında kalan Anvers'i (Antwerp,
Antwerpen, ...
8 saat önce