Hadi Bir Beyoğlu turu yapalım.
Öyle turistik bir tur değil ama yapacağımız,benim yaşadığım yerlerde şöyle bir dolaşacağız.Kendimizi Galatasaray lisesinin önünde bulduk her nasılsa.Hemen yolun karşısına geçip Avrupa pasajına bir uğruyoruz önce.
Tarihi koklarken o muhteşem heykellere bir göz atabiliriz.Hatta vaktimiz varsa düğmeci Madam Sara ve koca iran kedisi Ginaya uğrayıp bir kahvelerini içebiliriz.Sohbet her daim güzel ama kalkın gezecek yerlerimiz var.Tünele doğru yürümeye başlarken hemen sağ kolda Olivya Geçidi'ne giriyoruz.Ve karşımızda Rejans.
Kapıdan uğrayıp akşam yemeği için rezervasyonumuzu yaptırdık.Sarı votkayı fazla kaçırmamaya dikkat etmeliyiz ama.Mısırlı apartmanı önünde ise bir gün buradaki loft dairelerden birine sahip olmanın hayalini kurabiliriz
Tabi 1-2 milyon doları bulursak eğer.Yola devam.Rus konsolosluğu önünde kısa bir süre binanın güzelliğine bakabiliriz.Aman dikkat çok uzun süre beklersek polisler müdahale edebilir.
Konsolosluk duvarının hemen bitiminden sola doğru inen sokağa girelim şimdi.
Eskiden sağ tarafta evlendirme dairesi vardı.Onun bitişiğinde Alman lisesinin kapılarından biri var.Yol daraldı iyice ama devam ediyoruz.Aaa soldaki
ilk binanın en üst katına bakın şöyle bir.Orada zamanında terasta keyif yapan yıllarca o evde oturmuş Sis bir an hüzünlensin.Yolun bitiminden sağa dönüyoruz.
Biraz ilerledikten sonra solumuzda kalan kocaman demir kapı çekiyor dikkatimizi.İçeri süzüldük bile.Ve burası Doğan apartmanı.
5 dakika dolaşma iznimiz var,sonrasında görevli kibarca dışarı çıkaracaktır bizi.Aşağı Kuledibi'ne doğru ilerlemeye devam ediyoruz.Ve işte tarihi kule karşımızda.
Burada ayrılalım isterseniz.Ama ben Galata Köprüsüne bir bira içip patates kızartması yemeye gidiyorum.İsterseniz bana katılabilirsiniz.Eski Galata köprüsünü anarız beraber
Bu yazı can sıkıntısından yazılmıştır:)))
Doğan Apartmanı resimleri alıntıdır
ÇOCUKLAR ÖNEMLİDİR
-
Türkiye'de ki İslami eğitim sistemi.
Çocuklar ileride nasıl bir sapık, nasıl bir vahşi, nasıl bir canavar olarak
yetiştirilir onun dersini uygulamalı o...
1 gün önce
Filiz,aynı şekilde ben de Beyoğlu'nda yaşadığını hisseden insanlardanım.ben biraz daha tarih dokusunu seviyorum belki ondan.
1986 da orda oturmaya başladım ve tam 5 sene o tarif ettiğim evde oturdum.Terasımdan gördüğüm manzarayı akşam evden ekleyeceğim bu yazıya.Dibiniz düşecek:))
Kalabalığıyla,tarihiyle,kokoreçcisi profiterolcüsüyle ,Markizle,Tribünalle Beyoğlu hep kalacak ne iyi ki.
Haa bi de seyrettiğim bir yılbaşı filminde kadınla adam çarpışıp paketleri karışınca birbirlerine aşık olup,ikisi de evli oldukları için umutsuz bir aşk hikayesi yaşıyorlardı.Vakko'nun önünde yılbaşlarında az dolanmamışımdır çarpacak birini bekleyerek:DD
O filmin ismini hatırlayayım da o da başka bir yazı konusu olsun:)
beyoglunda boyle dolasmak muhtesem.sagolun rota icin