Uykusuzluk Eşiğinde Saçmalamalar

    Yazan: Sis Etiket: »
    Beğeniler


    Yine uykusuzluk hastalığımın zirve yaptığı dönemlerden birindeyim. Bu bünye dün, yani salı sabahı kalktı normal bir vakitte, tüm günü , akşamı, geceyi uyanık geçirdi, üstüne hala uyuyamıyor. Bir önceki gün yani pazartesi ise yine gece 3 lerde yatıp sabah 8 de işinde olmuştu bünye.

    Hiç bir zaman uykuyu, daha doğrusu annemin deyişiyle normal insanların uyuduğu uykuyu sevmedim. Gerçi ben normal insanlar gibi hava karardıktan bir kaç saat sonra uyuyup, güneş doğduktan bir kaç saat sonra da uyanmadım yıllarca. O zamanlarki mesleğim gece yapılan bir işti, ve takdir edersiniz ki yaklaşık 11 sene boyunca sabah 8 de yatağa girip öğlen 3 de işe gidince insanın biyolojik ritmi ters dönüyor. Çok meslek arkadaşım bu ritmi geriye döndürmeyi başarabildi. Ben ise hala umutsuzum. Bazen aylarca normal yaşıyorum, sonra bir tetik atıyor ve ben ne gece ne gündüz uyuyabilir hale geliyorum. Kendimi sporla yormayı, ılık süt içmeyi ( !), alkolde boğulmayı, uyku verici sentetik ilaçlar kullanmayı, hepsini denedim. Yok,döneme girince uyku nakka...
    Uyuyamayınca ve evde de uyuyan insan olunca sessiz sedasız bilgisayarıma gömüyorum kendimi. Bir de oturduğum yer mutfağım ( benim mekanım ) olduğundan ve mutfak penceresinden tüm çevre sesleri duyulabildiğinden çevremi dinliyorum. Yan daireyi iş yeri adı altında kadın atma mekanı olarak kullanan altmışlık amca yine işbaşındaydı. Ama sanırım çemkirmelerim ve tehditlerim işe yaramış ki, sevişme seslerini ( eşimin tepkisi şu olmuştu: bu adam bu yaşta nasıl bu kadını böyle bağırtabiliyor,benim bilmediğim ne biliyor sormaya gidiyorum ! ) artık duymuyorum,sadece duş seslerini duyuyorum. Bir de o sürekli vıyk vıyk diye ağlayan köpeklerinin sesini.

    Yine yağmur başladı, ama bu sabah oğlan okula gidecek, sanırım dün olduğu kadar şiddetli yağmaz.

    Bir genç kızımız var apartmanda lisede okuyan. İlk taşındıkları zamana göre az da olsa düzeldi aile ilişkileri sanırım. Artık kızın ağlamasını ya da onu dövmelerinin seslerini seyrek duyuyorum. İlk duyduğumda elimde telsiz telefon 155 çevirirken merdivenlerde eşim beni yakalamıştı. Kızın bir sonraki dayak yediği akşam ne bana izin verdi ne yüzüme bakabildi.

    Beynim eskileri hatırlamaya uğraşıyor,bense bunu sonuna kadar reddediyorum. Ailemde gördüğüm en kötü şey,üzerinden yıllar geçmiş olayların her bir sebeple temcit pilavı şeklinde bir yeni kavgada konu olmasıydı. Ben geçmişime saplanmadan yaşamak istiyorum,ve sanırım becerebiliyorum da...

    Öbür dairede yaşayan yaşlı hanımın Amerikalı kadınla evli olan oğlu sanırım ayrıldı da Türkiyede bu kadar uzun zaman geçirdi. Şimdi Kızlarıyla konuşuypr bilgisayar üzerinden. Dünya güzeli sarı ikiz kızlardı. Adamın bana ulaşan sesinde hem özlem, hem öfke, hem pişmanlık var; ya da ben kuruyorum kafamda. Ama kızlarını çok özlediği kesin.

    Sadece çevreyi ve kendimi dinlediğim bu saatlerde uzaktan gelen martı sesleri bile ( hiç sevmem seslerini,çığlık atar gibi ) beni hatıratda dolaştırıyor.
    İlk bekar evim geldi aklıma,terasta hamağı olan, Sarayburnu ve Topkapı ve Haydarpaşaya uzaktan bir bakış sağlayan , muhteşem İstanbul manzaralı Tüneldeki evim. Haliçin koktuğu zamanlar olmasa idi keşke. Her yaz gecesi ya da sabahı işten döndüğümde o hamakta uyuyabilseydim.

    Anılar yolculuğum burada bitmeli. Bu cümle belki bana sonradan anlatabilir neden buraya yazmak istemediğimi .Kahvaltı hazırlamaya sonra da işe gitmeliyim. Yeter bu kadar gri hücre kaybı...

    L'âme d'autrui est une forêt obscure où il faut marcher avec précaution...

    Bir başkasının ruhu, insanın çok dikkatli yürümesi gereken karanlık bir ormandır.

    Claude Debussy

    5 Kişi Yorum Yapmış.

    1. İyi ki uykusuz kalmışsınız diyeceğim neredeyse, çok güzel bir yazıydı.
      Bu gece uyuyabilmeniz dileğiyle...

    2. Adsız says:

      her saçmalamalar böyle olsa:)
      gerçekten güzel bir yazı olmuş.zevkle okudum ama sana düzenli uykular temenni ederim:)

    3. Sizden bu tarz bir şey okumak çok hoşuma gitti. Uykunuzu alıp sabaha kalksaydınız bu yazıyı yazamazdınız bence.
      Ama yine de ara sıra uykuyu almak gerek :))

    4. Sis says:

      hala uyku rtimimi düzeltemedim. uyumak lazım,haklısınız

    5. Adsız says:

      hem hak ver hemde sabaha karşı yorum yaz:D
      nasıl bir çözü bulsak ki senin bu uykusuzluğuna bilemiyorum.bende ayda 2-3 gece tutar ama sonrasında geçte yatsam 9-10 arası kalkarım.
      sen çalıştığın için geç kalkma şansında yok:(((
      üzülüyorum cidden ama:(

    Siz de Yorum yapın