Başkasının, birine gösterdiği saygının dayandığı kişisel değer, onur; Toplumca benimsenmiş iyi şöhret. TDK böyle diyor şerefin anlamına. Bir de şerefli bir insan olarak yaşama durumu var tabi. Hayatın her alanında hem de. İş, ilişkiler, günlük yaşam vs vs.
Ben 18 yaşımda çalışmaya başladım. Çok erken bir yaş sayılabilir iş hayatına girmek için. Öyle gerekiyordu ve iyi ki de öyle oldu. Bugün benim ben olmamı sağlayan etkenlerden biridir bu kadar erken yaşta hem de kurtlar sofrası sayılabilen bir iş ortamına girmem. Ticarete başlarken de hiç bir şey bilmeden kendi başıma girdim işe. Yani öyle küçükken aile işinde falan pişirmedi kimse beni. Sermayemi koydum işimi kurdum ve ticaret dünyasına hiç bir şey bilmeden balık gibi girdim. Kazık çok yedim. İş batırdım, batmaktan kurtardım, sonunda da iyi bir konuma getirdim işimi. Tek bir düsturum vardı. Şerefli ticaret yapmak. Kimseye kazık atmadım, sahte ürün satmadım ve her zaman sözümün arkasında durdum. O sözü tabii ki belgeledim ama o belge olmasa bile söz ağzımdan çıktıysa ben hep o sözün arkasında durdum.
Benim işimde ( içki sektörü ) perakende kısmında rekabet çok büyüktür. Ürün ithal eden firmalar ürünlerine görünürlük sağlansın veya satılmadığı noktada satılmaya başlansın diye ciddi hava paraları verirler.Mesela restoranınızda Yeni rakı satmıyorsanız Yeni Rakı firması size kolilerce bedelsiz mal verdiği anlaşmalar sunar sırf o restoranda satılması için. Veya Jack Daniels viskisini ithal eden firma gelir size raf görünürlüğü sağlamanız karşısında kolilerce viskiyi ücretsiz verir, sizde mağazanın bir duvarını boydan boya Jack Daniels rafı yaparsınız. Malı alırsınız. Ardından Jacke rakip ürün olan Jim Beam viskisini ithal eden firma gelir " tamam jack dursun ama bana da aynı görünürlüğü sağla al sana benden şu kadar mal " der. Çakal olan esnaf nasılsa Jackden malı aldım diye düşünür niye Jim Beamden de almayayım der ve ona da yapar aynı rafı. Jack Daniels çıldırır tabi, çünkü tek ürün olabilme adına böyle bir yatırıma girmiştir. İşte ben bunu yapmam. Hatta firmalar benle yazılı anlaşma bile yapmazlar, çünkü piyasamda ağızdan çıkan lafın arkasında durmamla bilinirim. Karşı taraftan da aynı şerefli olma durumunu beklediğimden bana kazık atacak kişi iyi düşünür. O kazığı yerim ama acısını da çıkarmayı iyi bilirim.
Hayatın her alanında şerefli olma durumu dedik ya, işte o her alanda şerefiyle davranabilenler çok fazla değil maalesef. Dikkat yazının buradan sonrası sulu zırtlak bir yazı olacaktır. Hadi örnekleyelim.
- Seni seviyorum Aslıcan
+ Ama Berkecannnn sevmek o kadar kolay bi şey değil ki. Böyle üç günde patdanak olmaz ki.
- Olsun ben seviyorum işte seni.İnanmıycan mı yani sözüme.
Üç gün, üç hafta, üç ay; herhangi bir üç sonra
- Aslıcan eee şeyyy kem küm, ben fark ettim ki ben Leylacanı da seviyormuşum
+ Hıyarsın ama Berkecan
- Olsun hıyarım ama ben fark ettim ki ben tüm dişi canları sevmek istiyormuşum aslında. Ona da buna da anlayacağın.
+ Berkecan sana şey salağı denir aslında ama demiycem. Gidiyorum ben.
- Ama ama kalsaydın seni de sevseydim .Gitmeeeaaa Aslıcan
Veya diyelimki arkadaşlar arasında da var bu şerefli olma durumu. Dikkat dost demiyorum, onun sayısı çok azdır, yaşamda eser miktarda bulunurlar, ben bildiğiniz arkadaştan bahsediyorum.
- Gidiyorum bak
+ Haksız olduğuna inandığım için kal demeyeceğim
- Tamam gittim.
+ Ee ama gidiyordun?
- Gidiyorum derken öle biraz daha takılayım istedim, belki beni seçersin
+ Gözüm karpuz mu seçtiriyosun bana. Seçmek durumunda değilim .O da burda kalabilir sen de.
- Hayır seçmen lazım, bak giderim!!
+Si.....
Önce şeref, sonra hayat.. Schiller
Değerli bir adam için şeref, hayattan çok daha ağır basar..Shakespeare
Milli şeref, milli servetin en yüksek değeridir.. James Monroe
İktidar dalkavukluktan hazzetmeye başladığı zaman, şeref daima ayaklar altında ezilmiştir..Shakespere
İnsanın yalnız ekmeğe değil, şerefe de ihtiyacı vardır.. Lacardarie
İşler iş olarak şerefli veya şerefsiz diye ayrılmazlar, yapılışlarındaki maksada göre şerefli veya şerefsiz sayılırlar..Aristoteles
Ölüm hiç bir şeydir; asıl yenik ve şerefsiz yaşamak her gün ölmektir.. Napolyon
Şeref, sarp kayalıklı, kumsalsız bir adaya benzer; dışına çıktıktan sonra bir daha içeri girilmez.. Boileau
Şeref ve erdem ruhun süsüdür; bunlar olmasa, beden asla güzel gözükmez.. Cervantes
Şerefe hak kazanmak, ona sahip olmaktan daha değerlidir.. Thomas fuller
Şerefini kaybedenin, kaybedecek başka bir şeyi yoktur.. Publius Syrus
Şerefini kaybettikten sonra yaşamaktan daha feci ölüm olur mu?.. Rousseau
Şerefim zedeleneceğine binlerce defa ölürüm, daha iyi.. Addison
Şerefsizlikten daha sert yatak, daha keskin soğuk, daha acı sefalet olur mu?.. Eichendorff
Şöhret, kazanmak zorunda olduğumuz bir şeydir; şeref, kaybetmemek zorunda olduğumuz bir şey.. Schopenhauer
Zenginlik ve şeref, herkesin istediği şeylerdir.. Eğer bunlar doğru bir yolda kazanılmazsa, pek çabuk kaybedilir.. Konfiçyus
Yaa bakın ne kadar çok önemli adam büyük laflar etmiş şeref hakkında. Demek ki insana lazım olan bir şey.
+ Geldim abla
- Sen kimsin?
+ E Şeref ben, beni arıyormuşşsun sağda solda insanlarda. Duydum geldim
- Kafa mı geçiyorsunuz lan benle?
Şerefli yaşamanız, şerefli arkadaşlarınız, şerefli sevgilileriniz olması dileğiyle.
Ben 18 yaşımda çalışmaya başladım. Çok erken bir yaş sayılabilir iş hayatına girmek için. Öyle gerekiyordu ve iyi ki de öyle oldu. Bugün benim ben olmamı sağlayan etkenlerden biridir bu kadar erken yaşta hem de kurtlar sofrası sayılabilen bir iş ortamına girmem. Ticarete başlarken de hiç bir şey bilmeden kendi başıma girdim işe. Yani öyle küçükken aile işinde falan pişirmedi kimse beni. Sermayemi koydum işimi kurdum ve ticaret dünyasına hiç bir şey bilmeden balık gibi girdim. Kazık çok yedim. İş batırdım, batmaktan kurtardım, sonunda da iyi bir konuma getirdim işimi. Tek bir düsturum vardı. Şerefli ticaret yapmak. Kimseye kazık atmadım, sahte ürün satmadım ve her zaman sözümün arkasında durdum. O sözü tabii ki belgeledim ama o belge olmasa bile söz ağzımdan çıktıysa ben hep o sözün arkasında durdum.
Benim işimde ( içki sektörü ) perakende kısmında rekabet çok büyüktür. Ürün ithal eden firmalar ürünlerine görünürlük sağlansın veya satılmadığı noktada satılmaya başlansın diye ciddi hava paraları verirler.Mesela restoranınızda Yeni rakı satmıyorsanız Yeni Rakı firması size kolilerce bedelsiz mal verdiği anlaşmalar sunar sırf o restoranda satılması için. Veya Jack Daniels viskisini ithal eden firma gelir size raf görünürlüğü sağlamanız karşısında kolilerce viskiyi ücretsiz verir, sizde mağazanın bir duvarını boydan boya Jack Daniels rafı yaparsınız. Malı alırsınız. Ardından Jacke rakip ürün olan Jim Beam viskisini ithal eden firma gelir " tamam jack dursun ama bana da aynı görünürlüğü sağla al sana benden şu kadar mal " der. Çakal olan esnaf nasılsa Jackden malı aldım diye düşünür niye Jim Beamden de almayayım der ve ona da yapar aynı rafı. Jack Daniels çıldırır tabi, çünkü tek ürün olabilme adına böyle bir yatırıma girmiştir. İşte ben bunu yapmam. Hatta firmalar benle yazılı anlaşma bile yapmazlar, çünkü piyasamda ağızdan çıkan lafın arkasında durmamla bilinirim. Karşı taraftan da aynı şerefli olma durumunu beklediğimden bana kazık atacak kişi iyi düşünür. O kazığı yerim ama acısını da çıkarmayı iyi bilirim.
Hayatın her alanında şerefli olma durumu dedik ya, işte o her alanda şerefiyle davranabilenler çok fazla değil maalesef. Dikkat yazının buradan sonrası sulu zırtlak bir yazı olacaktır. Hadi örnekleyelim.
- Seni seviyorum Aslıcan
+ Ama Berkecannnn sevmek o kadar kolay bi şey değil ki. Böyle üç günde patdanak olmaz ki.
- Olsun ben seviyorum işte seni.İnanmıycan mı yani sözüme.
Üç gün, üç hafta, üç ay; herhangi bir üç sonra
- Aslıcan eee şeyyy kem küm, ben fark ettim ki ben Leylacanı da seviyormuşum
+ Hıyarsın ama Berkecan
- Olsun hıyarım ama ben fark ettim ki ben tüm dişi canları sevmek istiyormuşum aslında. Ona da buna da anlayacağın.
+ Berkecan sana şey salağı denir aslında ama demiycem. Gidiyorum ben.
- Ama ama kalsaydın seni de sevseydim .Gitmeeeaaa Aslıcan
Veya diyelimki arkadaşlar arasında da var bu şerefli olma durumu. Dikkat dost demiyorum, onun sayısı çok azdır, yaşamda eser miktarda bulunurlar, ben bildiğiniz arkadaştan bahsediyorum.
- Gidiyorum bak
+ Haksız olduğuna inandığım için kal demeyeceğim
- Tamam gittim.
+ Ee ama gidiyordun?
- Gidiyorum derken öle biraz daha takılayım istedim, belki beni seçersin
+ Gözüm karpuz mu seçtiriyosun bana. Seçmek durumunda değilim .O da burda kalabilir sen de.
- Hayır seçmen lazım, bak giderim!!
+Si.....
Önce şeref, sonra hayat.. Schiller
Değerli bir adam için şeref, hayattan çok daha ağır basar..Shakespeare
Milli şeref, milli servetin en yüksek değeridir.. James Monroe
İktidar dalkavukluktan hazzetmeye başladığı zaman, şeref daima ayaklar altında ezilmiştir..Shakespere
İnsanın yalnız ekmeğe değil, şerefe de ihtiyacı vardır.. Lacardarie
İşler iş olarak şerefli veya şerefsiz diye ayrılmazlar, yapılışlarındaki maksada göre şerefli veya şerefsiz sayılırlar..Aristoteles
Ölüm hiç bir şeydir; asıl yenik ve şerefsiz yaşamak her gün ölmektir.. Napolyon
Şeref, sarp kayalıklı, kumsalsız bir adaya benzer; dışına çıktıktan sonra bir daha içeri girilmez.. Boileau
Şeref ve erdem ruhun süsüdür; bunlar olmasa, beden asla güzel gözükmez.. Cervantes
Şerefe hak kazanmak, ona sahip olmaktan daha değerlidir.. Thomas fuller
Şerefini kaybedenin, kaybedecek başka bir şeyi yoktur.. Publius Syrus
Şerefini kaybettikten sonra yaşamaktan daha feci ölüm olur mu?.. Rousseau
Şerefim zedeleneceğine binlerce defa ölürüm, daha iyi.. Addison
Şerefsizlikten daha sert yatak, daha keskin soğuk, daha acı sefalet olur mu?.. Eichendorff
Şöhret, kazanmak zorunda olduğumuz bir şeydir; şeref, kaybetmemek zorunda olduğumuz bir şey.. Schopenhauer
Zenginlik ve şeref, herkesin istediği şeylerdir.. Eğer bunlar doğru bir yolda kazanılmazsa, pek çabuk kaybedilir.. Konfiçyus
Yaa bakın ne kadar çok önemli adam büyük laflar etmiş şeref hakkında. Demek ki insana lazım olan bir şey.
+ Geldim abla
- Sen kimsin?
+ E Şeref ben, beni arıyormuşşsun sağda solda insanlarda. Duydum geldim
- Kafa mı geçiyorsunuz lan benle?
Şerefli yaşamanız, şerefli arkadaşlarınız, şerefli sevgilileriniz olması dileğiyle.
.jpg)
.jpg)
Ne denebilir ki, başından sonuna her satırın altı çizilir sadece. Kalın çizgilerle.
Belki bir de tesbit.İnsanlik bu kavramı hızla unutuyor. Hatta çoğu yerde yokluğu farkedilmiyor bile. Varlığı ise şaşırtıyor muhtemelen. Kimilerini güldürüyor hatta.
Asumanın tespit çok doğru,varlığı gerçekten herkezi şaşırtır oldu,hatta öyle kişilere aptal gözüyle bile bakılır duruma geldi dünya..hay ben bu dünyanın....
Sevgili Asuman ve şekom,
Bu yazıyı bana yazdırtan bugün iş hayatından 3 şerefsizle aynı gün içinde karşılaşmam oldu. Hatta bir tanesi de bahsettiğim raf olayının kendi taraf şartlarına uymayan firma elemanıydı. Müdürüyle konuşmak zorunda bıraktı beni ve zaten yanlış yaptığı şeyin ortaya dökülmesine sebep oldu. Tahminim müdüründen iyi bir zılgıt da yedi.
Tabii her zamanki gibi yazmaya başlamışken duramayıp diğer alanlardaki şerefsizliklere de mizahi de olsa dokunmak istedim.
Beni çok rahatsız eder. Bir gün nasıl bilirdiniz dendiğinde tek bir kişinin bile çıkıp bırak allah aşkına o şerefsizi demesi olasılığı.